Bir avuç köz,
sönmeyen bir iz...
Dudaklarımda kelimeler yarım,
içimde yangın var, suskun.
Veda ederken, bir umut kaldı geride,
Belki yarınlar, yeni mısralar getirir.
Zaman, eskiyen yaraları sarar mı?
İçimde yanan ateş, sönmez bir kor,
Gözlerimde hasretin izleri, ince bir çizgi.
Her adımda seni arar gönlüm, seninle dolu,
Kalbimde yankılanan sesin, yankı olur derinlerde.
Tabiatın sesleri şarkı söyler göğüslerde,
Kuşlar kanat çırpar, çiçekler açar gözlerde.
Bulutlar sallanır, rüzgar eser saçlarda,
Uyanır içimde bir sevgi, bir umut coşkusuyla.
Gözlerinde gizlenmiş bir
ihanet,
Kalbimde yanan ateşe katılan
bir nefret.
Sözlerinle dokuduğun yalan
ağı,
Bir duman gibi kayboldu gülüşler,
Sesler çatıştı, silik bir göl kenarında.
Hayat, bir masal gibi;
Kısa, öz, ama dolu dolu.
İkinci bahar geldi, baharın gülü açtı,
Yemyeşil dallarda kuşlar cıvıldadı,
Gönüller sevince, neşe dolup taştı,
Doğanın renkleriyle hayat coştu.
Sevgiyle dolup taşan kalpler sevdaya aktı,
Bir sabah uyandım,
yastığımda bir ses,
bir perinin fısıldayışı,
hayallerimi süzüyor,
Yürekte bir sızı,
geçmişe yolculuk,
Adı dudakta,
sesi kulakta yankı.
İlkbaharın coşkusu, sonbaharın hüznü,
İlk aşk, zamansız bir hatıra.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!