Sen düşlerimin telleriyle oynayan sihirbazdın.
Hani bu kadar tatlı durmasa dilinde yalan
Sana asla inanmazdım.
İnandığım gibi kalsaydın eğer
Seni daha çok büyütür, daha çok saklardım.
Özlediğin hisleri tatma arzusu,
Bir çeşit açlıktır aslında aşk.
İki aç buluşur bir noktada
Fazla acıkan önce oturur sofraya
Önce doyan bırakır diğerini sofrada
Hiç doymayacakmış gibi iştahlı
Senin gözünden bakıyorum dünyaya
Kendimden bir parça görüyorum
Kaybettiğim, yitirdiğim bir parça
O olmadan eksik kaldığım bir parça
Bu parça sensin galiba
Tamamlanmak istiyorum artık ben
Yüzlerinize bakıyorum
Yüzleriniz,
Bu siz değilsiniz
Yapmacık perdelerden ibaret diyaloglarınız
Kendini oynayabilen var mı aranızda?
Ayraçlar saplandı hayatıma
Nerede kaldığımı hatırlattı ama
Nasıl olduğumu unutturdu
Saplanmadan önce hayatıma
İçimdeki ölümü sulayanları
Sulandıkça ölen heyecanları
O bencil bulanık duyguları
Yalan yanlış bütün aşkları
Söve söve çıkarıyorum şimdi içimden
Bir iki dize daha bırakıp ardımda
Koca bir soruyum kendime
Kolay değil artık
Hem ağlayıp hem çocuk kalmak
Bilmem hangi günahın sarhoşuyum
Uykularımı terleten pişmanlık
İnilmeyen bir dağın yokuşu ancak
Çocuktuk ikimizde duygularımız saftı
Berraktı
Gözlerimiz ışıl ışıldı
Hiç bir çıkar yoktu sözlerimizde
Yalan yoktu
Ben öyle kaldık
Sızlıyorum ben.
Karıştırıp duruyorum geçen günleri.
Sızlıyorum ben evet.
Seni müthiş bir acıyla takas ettiğimden günden beri sızlıyorum.
Buna mecbur hissettiğim için sızlıyorum
Yüzümle beraber yüzünü görüyorum aynalarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!