Çok yorgunum Anna
Şiirler biriktiriyorum içimde
Nerde susup nerde konuşacağını bilemeyen patavatsız bir ağız benimkisi
İşte bak bir bayram daha geçti Anna
Bir insan kaç bayramı sığdırırır ömrüne
Haberin geldi ansızın bir ramazan sabahı
Gözlerin geldi yürek sızın kaldı ahu zarı
Uyan babam şimdi mi zaman daha erimedi dağların karı
Aman babam dindi mi acıların tamamı
Beyazlar giydirmiş yıkamışlar
BİLİYORUM BU ŞİİR FAZLA KARIŞIK
Ben susuyorum televizyon açık, şimdilik sessizliğin tek sesi bu
Dünya ekvatordan şişkin kutuplardan basık, şimdilik hatırlayabildiğim tek coğrafya bilgisi bu
Geceye hüznü yazdim o da tutmadı elimden;
Ayaklarım çekildi benden
ölüm olsa da ne gelir elimden;
Rabbim bilirsin ki bu kulun dirayetsiz
kelimeler artık ona kifayetsiz
der ki anla hâlim elim'den.
Gecenin beyazı sendin
Her dakika her an aklı hayallerinle yendin
Bilsen inan aşk-ı leyli sen de severdin
Yetmez mi dersin bana verdiğin derdin
Bir ses ve soluk geceden
Hüzün unutmuş yolunu
Kalem kırılmış kalmamış gözlerde yaş
Gönül utanmaz günahtan kesilmiş taş
Soğuğa inat boynunu bükmemiş çiçekler
Sessizlik damıtırken karanlık sokakları
Geceyi yırtan o ses:
Kaldırımlar dedi,bağırarak yasaklanmalı
Tevbe etmeyi bilmeyen kalpler ‘anasız ‘aklanmalı
Ve ekledi arkasında bıraktığı hayata:
Ben gafildim çiğnedim yasakları
Bağlamış başına yeşili,
baharın tabiata sunduğundan
Giymiş beyaz bir entari,
yağmur arayan bulut kadar günahsız bulunduğundan
Sözlerin yüreğimde bir bıçak Mücella
Ay’ın aksinde açar ağzın gonca
Gözleri gözlerimde, yüreği arafta sorunca
Uçurumlarda güller açar da boyunca Göğsümde büyüttüğüm hayaller ağırlığınca
Sevgi diye tutturduğum saatler sana
Özlem diye tüttürdüğüm gözümde yana yana
Uzun ve soluk bir veda dünyaya
Sesin tuzaktır pir, varır rüyaya
Yerin uzaktır zahir, yürünmez yaya
Derin sulardır ahir, yüzemez kaya
Pir’im sensiz geçti bir koca sene




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!