Sessizlik damıtırken karanlık sokakları
Geceyi yırtan o ses:
Kaldırımlar dedi,bağırarak yasaklanmalı
Tevbe etmeyi bilmeyen kalpler ‘anasız ‘aklanmalı
Ve ekledi arkasında bıraktığı hayata:
Ben gafildim çiğnedim yasakları
Uzun ve soluk bir veda dünyaya
Sesin tuzaktır pir, varır rüyaya
Yerin uzaktır zahir, yürünmez yaya
Derin sulardır ahir, yüzemez kaya
Pir’im sensiz geçti bir koca sene
Gidelim buralardan;
Buralarda kuşlar bile yuvalarını betonların arasına kurar.
Duvarlar örmüşler her yana, gönül kendini seyreyleyecek bir pencere arar:
Dünyalık bir sevda, iyi oynanmamış bir gölge oyunu
Dünya ki neresinden tutsam elimde kaldı,
Sımsıkı iplerle bağlanınca unuturum dedim neden varolduğumu,
İki cambaz bir ipte oynamaz dediler dünyaya yetişemedim cambazlıkta.
Dünyayı terkedersen kurtulursun dediler veliler,
Yürürken dünya yolllarında bulamadım çıkış nerde, Dünyada oldukça Dünya’nın oldum.
Kaf dağına varıp hayali diyarlara kaçmak istedim hayallerle kaçılmaz dediler dünyadan.
Kendimi ararken yollarda uzak düştüm benliğimden
Toz bulutları arasında anlamsız hüzünleri katmerlendirdim:
Dağların peşi sıra yürürüm derken, şehrin ışıklarında ve otoyol kenarlarında attım adımlarımı
Bir tepebaşı serinliği bulurum derken, uçurumun kenarında bitiveren otlarda derinleştirdim korkularımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!