Hakikati söyle, doğruyu savun
Fırıldak dönmeye mahkûm değil mi?
Musa karşısında mağrur Firavun
Tahtından inmeye mahkûm değil mi?
Dalgalar kabarsın safını yarma
İhanete tükür, aslını sorma
Rotanı çevirme, dümeni kırma
Fırtına dinmeye mahkûm değil mi?
Okyanus ötesi nefes yetiştir
Lakin ithal tükeniştir, bitiştir
Bir kibrit çal alevlendir, tutuştur
Her balon sönmeye mahkûm değil mi?
Bit gibi beslensin rüşvet, haraçtan
Haberdar olmasın yetimden, açtan
Gün olur ki inip zırhlı araçtan
Eşeğe binmeye mahkûm değil mi?
Mazlum yiyen zalimlerin kâtibi
Her mevsimin, her konunun hatibi
Bu da, despot Saddam Hüseyin gibi
Mahzene sinmeye mahkûm değil mi?
Bu ülkenin kadını Kürt koca Türk
İkisinin tüttürdüğü baca Türk
Beş bin yaşındaki şu koskoca Türk
Her şerri yenmeye mahkûm değil mi?
Devleti kuran güç milliydi kesin
“Ne mutlu” diyerek yükselsin sesin
Madem sen bu yurdun divanesisin
Divane yanmaya mahkûm değil mi?
Kayıt Tarihi : 13.10.2011 21:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tahliller ve sonuçları öyle güzel ifade edilmiş.
Üst kıtayı okurken gönül alt kıtanın merakına giriyor.
Son mısra ise gönlün bam telini coşturuyor.
Selam ve muhabbetlerimle..
TÜM YORUMLAR (1)