Kırgın bir geceden sonra doğan sabahın ayazında yapayalnızım.
Bugün de bulamadım seni
Umarsız hislerim boğdu pis bir gölette kelimelerimi
Parmaklarımı doğruyor
san
-ki kalemim
Bugün de bulamadım seni
Yapayalnızım
Bu küçük şehrin kalabalık sokaklarında
Bir başıma
Senden bir haber bekledim.
Ama sende bir ışığın suya yansıması gibi kırıktın.
Seni düşünüyorum da, susmadığım zamanları...
Şimdi hep suskunum.
Bir kelimene muhtaç
Meczup gibiyim.
'Şafak' diyen bir sesi,
En çok da senini bekledim
Günler ve saatler boyu...
Bir çocuğun tatili beklediği gibi...
Kaçan birinin nefesi bastırıyor içime
Oysa yollar kendini arayanlarındı.
Şiirler yollara dökülürdü.
Kağıtlar mürekkebe susardı.
Ayaklarım yürümekten mürekkep içinde
Perişan.
Nedendir ki birileri boğulur mürekkebimden?
Mahizar!
Senin de gölgene düşer miyim geceleri
Bu yıldız şafağındır der misin?
Şafak sökene kadar söktürür müydüm sana kelimelerimi
Bugün de bulamadım seni
Tanrım!Nasıl bir yol bu böyle!
Otlar acımadan keser tenimi kalemlerden beter
Toprağa karışır mürekkebim
Çamura gömülür
ayaklarım
Yoğurdu bir heykelin hamurunu.
Şimdi bir yolcu kadar baygın
Taştan bebekler doğurmuşçasına yorgunum.
Oysa karnımdaki sancılar savuruyor beni yollara
En sevdiklerim
Kalemim kağıtlar ve sen
Üstüme örttüğüm toprak bile bakmıyor artık bana
Hangi kalemi alsam elime
Keskinliğinden kanıyor avuçlarım
Yahut anılar kanatıyor kabuk bağlamış yaraları
Kağıda sızıyor mürekkep
Ve okunmaz bir şiir çiziyor kağıda;
Çizmeye korktuğum seni.
Bir kadının yalnızlığı bu mudur Tanrım?
Her solukta
Her damlada
Özleyişin bekleyişin ve arayışın hicranını
Su diye içmek miydi yalnızlık
Bugün de bulamadım seni
Şafağın sökmesi yakın
Kendim sökemedim daha kelimelerimi...
Kayıt Tarihi : 22.4.2020 01:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!