Gözlerinden gelen ışığa semah dönecek yüreğim
Ellerin ne kadar eski bildik ama bu tat yeni
Bir dokunuşun semazeni olmak varmış kaderde
Ellerim ellerine hasret kalırcasına deli
Masum duruşunda saklı selenin yeri
“uzun uzadıya bir muhabbetti sokaklar”
bakire romana
atılmış ilk tohum
ne zormuş kardeşim
eldeki her kaleme benim demek
platon görse halime güler
dalga dalga b-aşka vakitler
ilk iskele fakir martı çığlığı
yavru gülücükler
aç, titremiş
pisi bakışlarında
ve
bugün anladım
ağladım
gözem kurumuş
her kelimenin arası
ayrılığın kahrı
hatasıyla hayat bulmuşsun
olmaması gerekenin
olmayacağı herhangi
yıkıntısında dizelerimin
çabalarımda nakkaş edası
kendince tükenen cigara
yalın kalmış metanet
basiretsiz akşamlara
okundu lanet
faydasız gözyaşıyla
aynamda yalnızlık felaket
Şiir bir kadın ürkekliğindeydi benim için.
İlham geldi mi yatağıma yatardım.
İlla ki sevişirdim her şiirimle uzun uzadıya.
Mısraları okşardım.
Yeni yeni şiirler doğardı.
Şiirlerle ben doğardım.
sonkışın esrikliği
tüketirken ağır romanları
suya bandırılmış pamuk parçasıyım
‘yalnızlık, hiç kadındır’
diyor biri
öyle ya... “yalnızlık, iki kişi”
Bir sevda ki
yitirildi
takvim sayfalarında
-hiç geriye gitmeyen takvim sayfalarında.
Zamanı kucakladı adam.
hani hayyam gelse
şarabı öpse
çözecekti?
iç seslenişlerimde
–ikilem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!