Mağara Dansında Çanakkale Mezar Taşı

Odysseus ile Aşil'in
Truva'yı serbest bırakışı gibidir..
(Anzak, Senegalli
ve Hintli
ile İngiliz...
isimleri yazan ya da unutulan;
kimin nereden, ne uğurda geldiği belirsiz...)
onlar bir gece konuşurlarken..omuz omuza;
12 gün ve gece..
rahat bir cenaze töreni,
Hector'a atfen.. tertiplenmesi için..
sanki...
:Yeğeninin kesilen boğazı.. Aşil'in, Hector tarafından.......
Kardeşini onun, o sanmıştı..

Ve Truva atı oyununun tertiplenişi öncesi,
sıradışı, dinlemeyerek oğlunu,
... sen, ihtiyar Priam
'savaş' emri veren:
.. Yunanlıyı denize döken
Türk'ün kaçırdığı
gibi kaçan Yunanlıyı
kovalamak için koşturma kararı
alan... Fakat bu sefer, hata üreten
sonuç oldu bu.....
Onu almaya kadar yürüyerek -
geçerek tam ortalarından..
- gelen, o Yunanlıların
içinden doğru,
Aşil'den ölüsünü sahiplenmek
için Hector'un;
onların ruhu bile duymadan......
sendin aynen,
öz evlat köz ü nü
öldüğünde taşıyan da,
yüce mevkide.....
:Çanakkale'deki, kazanan ve kaybedenin
paylaştığı bir mahizafer
gibi arınmışlığın
tuz ruhu..

Tabii,
yine de saygı duyulması gerekli
bir davranış örneği;
onun, Hector'un, o savaş meydanına,
surlar'ı kendi önüne katarcasına surların önüne,
kalenin dışına.. yürekli çıkışı! ....
Sonrasında;
at arabasıyla sürüklenen şu ölü,
Paris'in yürekli
ağabeyinin cesedi:
Bu arabaya bağlı
sürüklenilen celsenin canlı
sürücüsünü,
vurmadı okçularıyla
bile......... -
Priam; kralı Truva'nın, oğlunun babası
- belki de aklına gelmedi; ..onun,
yerde kalan
böyle soğuk cesedin..
sürüngen, kanı donduran kanının,
sürmek..
esas yerde sürüklenen
körpe bir pıhtı
izini; onu
sürükleyen Aşil'i!
! .....

Aşil,
buna rağmen, bir
bireysel, kendisi için
sırf çarpışan, sezgisel;
eğri Yunanlı kralın doğru
safındaydı
ama Truva tarafında
da değildi

Atan adım, ölüme gözü kapalı,
yürüyen cesetler -askerler
- sevgi yediler, yerdiler, kemirdiler..............
tükürdüler (nefreti) sonra.. ve
yine de sevgiyi büyüttüler...
: Sağdıcı ve sol dışı
altı yüz altmış altı kere, telkin
etmeyici öyle sessizliğin;
Göllerin Hanımı,
duy bunu! ! ........
*

Tarifler anlatmaz
başa şans eseri düşen miğferi -
nasıl şans ise (!)
- Nasıl ki, tarifler anlatmaz;
sevgi seven dilberi..
ayrılıkta çekilmesi olası
o hunhar acıyı..
da........
(Şimdi, nereden çıktıysa! .....
) Tarifler anlatamaz,
15'lik İngiliz trampetçiyi de;
evinde şehit olan şanslı
birer-ikişer
uçurum insanı,
becerikli-kenar-akrobatı
Mehmetçiği de..
... kusursuz görünen
bir şuursuzluk
örneğiyle
savaş yerine
sürülen...

Bana kalırsa,
hepsinin beyni de artık bundan böyle
toprak dolusu bir saksıda,
gübre niyetine:
Ama 'zaten olacaktı'
denecek olur ise,
söylev verilmeli demek, kasıt edilerek
Hades'in memleketinde yatanların
hepsine..yani
onlar kastedilerek.....
artık, ölen insanlar kastedilerek -
ki bundan böyle ne ölülerin yüzdüğü bir nehir, Styx var;
zamanın öyle ya da böyle, geçtiği...... ne de zaten hayat kötüdür,
yaşanmalıdır, yaşam güzeldir........
demek sis var, ama Avalon da! .....
'- Yükseldiler onlar! !
topluca,
o..
doğru mezhebi görünmeyen, tarikata hatalı!
'görünmeyen', var; bulunuyor..
artık -elde avuçta tutulamayanı saldık
-kararlı....
kuralların bulunmadığı!
kutsanarak gidildiği..
şehit
mertebesine! ! '
*

Kan gövdeyi götürüyordu,
Vuruşanlar daldı.. trompet orkestrası ve saz makamı’nın orta yerine –
hurdahaş,eski bir tahta radyonun içindeki ….
hepberaber oynamaya başladılar,
ivmelenmeseinden önce bir buhran kasırgasının;
göz gözü görmedi, ipte bir cambaz dansederken...
şaşırtıcası su sefer;
ahenk kulakta, sazlarını alarak kuşanmış filarmoni ise sahnedeydi:

Bir nefeste notaların, sondan başa ve ilk'ten nihayete okunuşu 'gam' denileni ola;
ki minör yahut major dahilinde kalıpları, doğru bir perde kalınına ya da incesine ve
bir dizi, içeren notaları bu biçimiyle.........
İşte üçüncü notası bu keder'in, gam'ın, notaların tümünün okunuşunun;
Yani 'la diyez', 'bb'dir 'si bemol' -
Si sesi'nin yarım kat aşağısındaki apartmanlar kompartmanının ……..
:Bulunuyor işte hepsi bunların 'bemol'lü odak-çerçevesi'nde;
yarım ses kalınlaşacağını bir sesin, işaret ettiğinde...
Ve böyle,'bemol' bunların hepsi için her ne ise;
trompet de trenleridir, kuşkusuz tren raylarının:
o üç düğmesiyle trompet enstrumanı, çıkaran tüm nota-ayrım-yelpazesi'ni;
Si bemol tavırlarıdır trompetin gövdesinin.
Trompetleri veya sazları ile koşuyordu kutsal cephede
şişe şişe, derde deva kinin! ! ! ..........
Uzaylılar bile bekleniyor uzak diyarlardan, barışının insanlığın:
“bu sonsuz gok bizden midir degil midir?
gelmeliler dunyamiza, icmeliler suyumuzdan..”
*

Saldır Hector, saldır;
saldırgan trompetçiyi sustur, bastır! !
... ve ki unutmazsın
asla çünkü:
savaşa sürülen bu kağnı;
pekala olabilir o..
sürüldü ise savaşa, pek çok
şerrin ardılı;
onun da vardır, olabilir
çektiği sıla hasreti..
bir an'ı; ...
bulandırılmış beyninden
doğru,
harekete geçmek
istemediği

-
açıklamalar:
1) 'Troy' adlı film'den yola çıkarak,
2) Sn. Bülent Ecevit'in 'Çanakkale' şiirine atfen

ilgilenenler için bir link:
sevdigimizsiirler.arsivi.com/
çanakkale şiiri,
müziği de ilham verici oldu.

3) “bu sonsuz gok bizden midir degil midir?
gelmeliler dunyamiza, icmeliler suyumuzdan..”
(Bülent Ecevit’in Uçan Daireler adlı şiirinden iki dize.)
4)
bemol:
bir sesin yarım ses kalınlaştırılıcağını gösteren işaret.
si bemol:
si notasının yarım ses aşağısındaki nota. piyanoda la ile si'nin arasındaki tuş. sol minör gamının 3. notası. ses olarak la diyez ile aynı olan nota. bb şeklinde yazılır. (ilk b, büyük harf) (bemol işareti, b'den biraz farklıdır.)
gam:
Notaları bir nefeste ama lirik olmayı da unutmadan baştan sona veya sondan başa doğru okuduğumuzda “gam” yapmış oluyoruz. hemen yapalım; do re mi fa sol la si do'ğ.
Major veya minör kalıpları içerisinde bir notanın bir prde incesine veya kalınına doğru tüm notaları içeren dizi.
müzik derslerimizde sadede do major gamı öğretildiği için (bkz: doğal major) insanlar bir kalın bir de ince do notası olduğunu düşünürler (bkz: do/4) . oysaki her notanın bir çok kalını ve incesi vardır, yoksa müzik çok sıkıcı bir hal alırdı.
ingilizcesi scale olan müzik terimi

xi. yy'da gui d'arezzo isimli benedikten italyan rahibin alti notayi siraya dizmesiyle olusmus nota dizisi. yani hexachord...
bu alti nota oniki havarilerden jean baptiste'e adanmis gregoryen marsinin* ilk hecelerine tekabül eder.si sonradan eklenmistir.
eksisozluk
*
ilk şekil