Dünyanın bütün Madencilerine…
Güle güle Mehmet
Ne şensin
Giderken karanlığın içine…
Güle güle Ahmet
Yüzün ne de güleç
Omuzların dimdik
Binerken asansöre...
Güle güle Hasan ağbi
Kazman keskin olsun
Bileğine kuvvet
Kıs kıs gülüyorsun
Bilmiyorum ama
Yoksa…hımm…
Şu çapkınlığından da…
Hey sınıf arkadaşım Murat
Aşağıda babama selam söyle
Ağabeyimi de gör
Öğle paydosunda
Diyeceklerim var ona
Onunkini gördüm de…
Kolay gelsin
Şişko Tahsin
Aşağıda dikkat et
Ocak bile eritemedi göbeğini…
Hey! Hey! Hey!
Hepinize kolay gelsin
Murat’lar, Hüseyin’ler, Ali’ler
Kolay gelsin
Yaşlı babam
Kolay gelsin ağabeyim
Kolay gelsin hey!
Soğuğa karşı savaşanlar
Bizim askerlerimiz
Güneşin çocukları
Ateş parçaları
Karanlık dehlizlerin
En ucunda parlayan ışık
Dudaklarında sevda türküleri
Kömür tozları
Yapış yapış terlerinde
Tane tane dökülüyor yerlere
Kolay gelsin
Ölüme meydan okuyanlar
Kolay gelsin hey!
Kulağımı dayayarak toprağa Sizleri dinliyorum yukarıdan
Kazma sesleri
Yürüyen vagonlar
Matkabın yırtıcı sesi
Ya o okunan türkülere
Ne demeli?
Duyuyorum seslerinizi birer birer
Neşeyle korkusuzca çalışıyor işçiler
Çalışıyor güneşin oğulları
Hepsi ateş parçası
Kolay gelsin hey;
Vardiya bitiminde çıkarlarken
Kapkara yüzlerinde
Parlıyor ışıl ışıl gözleri
Kahkahalarla başlıyorlar
Bir sohbet ki doyumsuz
Doyamıyorum dinlemeye
Dağılıyorlar birer birer evlerine
Yarın yine dönecekler
Sohbetleri mi?
Bu akşam devam edecek
Toplandığımız kahvede
Sen de gelsene
Bayılırsın onları dinlemeye…
Gün doğarken
Karadeniz üzerinden
Çıkarlar evlerinden
Toplanırlar köy meydanında
Sonra birlikte yürürler madene
Dudaklarında sigara duman duman
Çocuklar el sallıyorlar camlardan
Zil sesleriyle
Birer birer salınırlar kuyuya
Ellerinde kürekler kazmalar
Asansörler boşalır durmadan
Taşımakla bitiremezler onları…
Buuuuuuuum!
Bir ses duyulur derinden
Dağ taş oynar yerinden
Duyulmuyor o türküler
Susuyor her şey susuyor birden
Bütün köy akın ediyor
Koşuyorlar kuyuya
Çoluk çocuk kadın erkek
Ağlayanlar dövünenler
Çığlıklar, hıçkırıklar
Kapkara bir bulut
Çöküyor köyün üstüne
Nerede sabah ki neşe?
Nerede duyulmuyor o türküler?
Kahkahalar nerede?
Asansörler dolar
Dolar da boşalır
Taşınamaz işçiler…
Hey Mehmet!
Hey Recep!
Hey Tahsin!
Babam hey!
Konuşun
Niye parlamıyor kömür kara gözlerimiz?
Gözleri çeşme kadınlar
Ağlayan çocuklar
Koşuşan insanlar…
Asansörler boşalır
Boşalır da dolar
Taşımakla bitiremezler onları
Güneşin oğullarını
Ateş parçalarını….
Onlarla doludur buralar
Ölümden korkmazlar
Bin kere girmişlerdir
Toprağın altına
Kazma sesleri
Vagon sesleri
Vagon gıcırtıları
Türküler, kahkahalar
Sonra, “buuuuumm! ”
Asansörler iner de çıkar
Çıkar da iner
Dolar da boşalır
Boşalır da dolar
Taşımakla bitiremezler onları
Her sabah
Gökkuşağı doğar
Madencilerin üstünde
Altından geçer işçiler
Attıkları her adımda
Kömür tozu bir bulut yükselir
Karışır gök yüzünün mavisine
Bir türkü duyulur derinden
Türküler dalga dalga vurur kayalara
Asansörler çalışır durmadan
Kazma sesleri
Kahkahalar
İnerken çıkarken
Çıkarken inerken
Çalışır asansörler
Dolar da boşalır
Boşalır da dolar
Taşımakla bitiremezler onları
Taşımakla bitiremezler onları
Yüreklerinde aynı sevinç
Yüreklerinde aynı korku
Buuuuuum! ..
Asansörler çalışır durmadan…
Kayıt Tarihi : 6.3.2008 23:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!