Toprağın dibinde devrim meşalesi yakanların gölgesiydi
Ta en dipten gelen özgürlük türküsüydü
Ölümle yaşamın yanyana yaşadığı bir yerde
Sevginin büyüklüğü vardı
Ölümün bilinmezleri türkü söylerken
Ölüm meleği yanındaydı
Eli öpülesi o kayaları delik deşik eden işçilerin
Yüreğinde yaşam fırtınası vardı dert babası Kapıdağı
Bugün hava güzel ağlamıyor gözler
Şimdiden unutuldu yoğurt aşkında çocuklar
Bugün ağlamıyor gözler hava güzel
Toprak devrimine uzandı bir el
Gökyüzündeki yıldızları arar gibi bakınan gözleri
Bir gölge yuttu
Bir el devrim meşalesini tuttu
Gökyüzünün şakağından sonsuza giden gemi
Ansızın kayalara çarptı
Ve ölüm türküsünü dinlendi
Beyni çamurda panik yapan insanlar
Bataklığa saplanmış gibi sallanıyor
Çaresizlik alışkanlığında karanlığa koşanların ölüm feryadı
İnsanlığı ileri götüren buluşların altında inlerken
Göz kamaştırıcı ışıkların aydınlattığı yoldan giderken
Yaşam feryadı yeryüzünde duyulunca bir sevinç fırtınası eser
Ama yine sustu türküler taşın altında
Soma yükseldi gökyüzünde doğan güneşin yanında
Ölülerin, yaşayanların sesi kesildi
Taşların arasında doğan bir güldür hayata tutunan Soma’da
“Madenci İşçiler Günü”dür kutlanan
Bu kara elmasın ışıldadığı toprakta
Umudun buğdayı, umudun ekmeği, aşıdır yenilen
Bu güzelim Ege’nin insanlık güneşidir
Ölüme meydan okuyan
İnsanlık şafağının ötesinde doğan güneştir
İnsanlık kalesidir Soma’da hayata gülen
Uzaktan Soma’ya uzanan eldir yüzlerce ölüye karşın yaşam
Öyle değil mi dert babası Sivri Dağı öyle değil ni?
Kayıt Tarihi : 15.5.2014 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!