günlerim nasıl geçiyordu bilmiyordum
çocuk parkında yaram kanıyordu su içmek istiyordum
sabahım uyumak bilmezdi akşamım uyanmak
etine dolgun intiharlarla süslerdim anlatımsızlığımı
aşk vardı ben vardım çöl vardı sen yoktun
sesime giydirecek elbise bulamazdım
sözcüklerimi mat bakışlı dönüşümsüzlüğün yok pahasına satardı
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi