İsrail’le öpüşe-koklaşa muhabbet ettiğimiz bugünlerde bir Türk turist kafilesi hangi akla hizmet etmişlerse İsrail’e turistik bir gezi yapmışlar. Neyse ki her şey yolunda gitmiş, bir vukuat olmamış. Ve bizim “turistikler” dönüş için Tel Aviv’in Ben Gurion havalimanına gelmişler. Ancak ne olduysa bu havalimanında, uçağa binmeden önce yapılan son kontroller sırasında olmuş…
Turistiklerimizden Mustafa Teke isimli şahıs, dedektörün bitmeyen sinyallerine takılı vermiş. Elle yapılan üst baş aramaları da sonuç vermeyip, dedektör ötmeye devam edince bizimkini özel bir odaya almışlar.
Ve elle üstünü başını aramaya niyetlenmişler. Bizim Mustafa Teke, soyadının hakkını vererek epeyce inatlaşmış “elletmem” diye. Tabi bir yere kadar. Gene bir şey bulamayan polis dedektörün hala ötüyor olması üzerine bu defa “pantolonunu çıkar” diye tutturmuş.
Şimdi kulağımızı kapıya dayayıp dinleyelim.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman