Milyonlarca yüzün içinden benim yüzümü seçmen ve bana gülümsemen bir tesadüf olamazdı.
Olsa olsa nasip olurdu, alın yazısı olurdu, kader olurdu.
Tesadüf denilen şey insanın kendini avuttuğu bir bahaneydi. Oysa tavafuk ilahi bir karardı.
Milyonlarca yüzün içinden beni bulman, bana gülmen ve beni sevmen ezelde kararlaştırılmış olmasa pek mümkün değildi. Hatta imkansızdı.
Yani üç kıta yedi denize yayılan milyonlarca yüzün içinden beni bulman, bana gülmen ve beni sevmen tanrının bize bir lütfuydu.
Ve Tanrı, bu lütfun adını "Aşk" koymuştu.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta