İşte otuz yıldır bu gölgeyim ben ayaklarının dibinde
Hep ardınsıra gezen kara bir köpek candan bağlı bir köpek
Senin dik boyunun altına saklanır öğleleri
Ve çıkar tarlalara yandan vurmuş güneşle oynamaya
Lambaların ipliğine sarar seni ve büyür kısık oldukları ölçüde
Nasıl seversin akşamı okumak için odalarda içinden geldiği gibi
Kıyısında öpüşlerin
Ne çabuk geçiyor zaman
Sakın da ola sakın aman
Geçen günler incinmesin
Seninle bütün bir mevsim ne güzeldi
Bir garda tıpkı sağır ve dilsizler gibi
Acıklı bir dil konuşarak gürültünün koyulaştığı yerde
Garip hareketler yapıyor ayrı düşmüş sevgililer
Kışın ve silahların beyaz sessizliğinde
Ve gecelerin bakarasında oluşmaya geldiği vakit yeniden
Düş onun ateş parmakları bulutlarda kesişirse
Bana baktın gözlerinle ıssız ufka dek
Anılardan yıkanmış gözlerinle
Bana baktın saf unutuş olan gözlerinle
Bana baktın üzerinden belleğin
Başıboş nakaratlar üzerinden
Solmuş güller üzerinden
Ne gelir elimden Yaşamında insanlar vardı
Onları sinekler gibi kovan elinse
Ayırt edemiyordu beni besbelli
Söz verdim Ağzımda kalacak geçmiş zaman
Pek yavaş eritilmesi gereken bir pastil gibi
... Ve kıyısında bekliyorum ben onun, bir lezzet yıldızıyla kemirilmiş olarak... O kadının olacağını ben, ki anlamaz sözleri, erkeğin olmayan sözleri.
S.J. Perse - Etroits sont les vaisseaux
O yılın
sana geldim denize giden ırmak gibi
yatağımı değiştirdim dağlarıma kıydım
her şeyi boşladım senin uğruna
dostlarımdan ayrıldım çocukluğumu unuttum
ömrümün her damlası tuzunu sonsuzluğundan aldı
güneşin dağıttı foltlorumu
Sen ki gülsün bu vaktinde yılın ey gizemli gül
Büyü duası gibi hâlâ yeşil kesikli bir ağaç
Sadece girmiş bir ağaç asılı toprağa ve toprakta mezar karşıtı bir haç
Sâdîye benzeti
Bir yerde yürüyordum ayağımın altında var sanıyordum o yer
Tatlı ince kusursuz ve kille kıyaslanmaz
Kuma karşıt ve suya hasım
İstediğiniz ne zaferdi ne gözyaşı
Ne hüzünlü org ne papazın son duası
On bir yıl nedir ki on bir yıl
Yaptığınız kullanmaktı silahlarınızı
Ölüm gözünü kamaştırmaz partizanın
Asıldı yüzleriniz tüm duvarlara
edebiyat dünyasının bağrından koparken en büyük yaraları açmış şair ve şiirlerden...
sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam...