İs vuruyordu göğe şımarınca bir yüzüm
Loş bir geceden dönen çıplak ayaklar vardı
Yıllanmış şişelerde tazeydi hala üzüm
Aşkı tatmayan diller ancak ondan tadardı
Sigaradan yükselip kayboluyordu özüm
Yıllanmış şişelerde tazeyken hala üzüm
Lâl öpüşlerin sonu sağır bir his doğurur
Çırılçıplak ruhunu soyununca geceler
Sayfalarda mevsimlik aşk şiirleri durur
Gerisi muammaydı ve rutin bilmeceler
Hani sıcakken ölüm, fevt gururu soğurur
Ömürler hep biter de şiirler daim durur
Yaşlanmış düşleriyle öğüt cambazlığında
Tembih katliamına kandırılmış gelecek
Zaman paslı tencere kavrul kendi yağında
Tartısız fiyatları, kim, nereden bilecek
Yılan yatacağına ak çarşaf yatağında
Zaman paslı tencere kavrul kendi yağında
Asılsa asıl eğer idamlık darağacı
Zindanlar da kendine hapsolur mu bilemem
Silinince gözyaşı kaybolacaksa acı
Nefsi eğiteceksem elim gitmez silemem
Beni diyar diyar da gezdirecekse sancı
Alın yazısıdır der geçmişimi silemem
Solunmuş havalardan çektim bir nefes daha
Gün ağarır ufukta, gölgemle cismim yalnız
Bir tebessüm kalmamış güneşteki mizaha
Sorgular tam vaktidir, isyanlarım zamansız
Yıldızların seyrinde ay düşünce çarmıha
Loş geceden ayaklar yola düşer bir daha
Kayıt Tarihi : 20.10.2013 23:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlyas Yağcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/10/20/los-gece-ve-ciplak-ayaklar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!