1.
denize girdim, nefsimi bıraktım
haykırdım olanca sesimle:
çık içimdeki yalan
bırak beni kendimle!
sonra kevser’e sığındım
kevser’e beş kez sığındım;
kevser ki
ne evinizde satranç tahtası
ne elimizde nasır
ne denizde balık;
kevser ki
biraz orada
biraz burada
ve gözlerinizde biraz da..
2.
ben denize girince deniz
kapattı kapılarını, incilerini topladı
zorladım, kapıları zorladım
gün doğdu, yorgun düştüm, bunaldım.
sonra, baktım bir balon
bırakarak ardında barbarlarını
geçip gitti kendince
ben denize girince.
kırmızılar giyinmişti balon
ve kırmızıyı övüyordu boyunca
elinde bastonuyla
nutuklar çekiyordu
sesinde öyle bir âhenk
ve başında şapkasıyla
atlarıyla, kadınlarıyla, barbarlarıyla
harikalar çoğaltıyordu
geçtiği yerlerde.
3.
sonra, bebekler evimizi taşıdılar bütün bir gece
aynaya ve yağmura hiç aldırmadılar
çünkü kapalıydılar, kendileriydiler, onurluydular
aynaya ve yağmura aldırmayacak kadar.
yağmur, şu bildiğimiz yağmur
gökten yağan
bizim yağmur
ayna, bildiğimiz ayna
içimizdeki sonsuzluk
lokman’sa biraz mahcûb, biraz meczûb ve
elinde mushaf
oturmuş yâsin okuyor
orada
ağaçların altında
bir yanında yağmur
bir yanında ayna
lokman aynaya bakıyor
aynada kendini bulamıyor
zorlanıyor bütün bir gece
bütün bir gece aklını hırpalıyor
sonunda ayna düşüyor
ayna yerde paramparça!
4.
ben, erzincanlı lokman:
gözleri mühürlü aşk kırgını
hayatı haplarla yaşayan biriyim
doktorlardan reçete alırım, ötelerden tılsım
koltuğumda mushaf, yüreğimde o kırık ayna
yağmuruma koşarım sessizce
yağmuruma
sabah akşam durmadan
5.
ben, erzincanlı lokman
denize girdim
yokoldum...
Kayıt Tarihi : 20.4.2005 03:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşk denilen, illete kırılmak ve meşru muhabbete meyletmek, bir mü'min için mutluluk, huzur, sükun ve inşirah demektir Adem bey. Aman ha! Bu isabetli kararınızdan geri adım atayım demeyin.
Hayırlı sınavlar.
ve hangi aynaya baksak,başka şekle giriyor yüzümüz...hangi denize dalsak,başka çeşit yüzüyoruz...oysa kıyı,aynı kıyı...
kutuyorum saygı ile...şiir çok güzeldi,çokkk....
gözleri mühürlü aşk kırgını
hayatı haplarla yaşayan biriyim
doktorlardan reçete alırım, ötelerden tılsım
koltuğumda mushaf, yüreğimde o kırık ayna
yağmuruma koşarım sessizce
yağmuruma
sabah akşam durmadan
erin ve ince mesajlar veren anlamlı bir şiirdi.Biz hayatı anlayamıyoruz anlamasına da, hayat bizi ne kadar anlıyor acaba Sn Turan?... Kutluyorum güzel kaleminizi, yüreğinizi...
Teşbihlerle anlatılmış güzel bir şiir.
Deryaya dalmak…
Nefsini aramak ve terbiye etmek.
İnci misali oluşturana dönmek…
*
Elinde bastonu, kırmızılar giyinmiş balon (gibi)?
Efradıyla, ahvadıyla…
Harikalar çoğaltmak?
*
Çok kapalı bir anlatım. Teşbihle ne anlatılmak istenmişse hiç belirti yok.
Kasıt Şeytan ve şeytani olanlarsa… ateş kızılına, rengine bürünmüş İblis ve Şeytanları…
Ne tür harikalar yaratabilirler ki?
Belki…
Cehennem kapılarının önünden Cennete geçerken gördükleri mi?
Bu da düşünülmüş olabilir…
*
Bu çocuklar kimler?
Kimler böylesine içtenlikle ve isteyerek, arzulu yardım edenler?
Huriler mi?
Gılmanlar mı?
Vildanlar mı?
*
Ölümsüzlüğü bulduğu söylenen Lokman bile ölümlü olmuşken, Erzincanlı Lokman derdine çare bulabilecek mi? Aynada varlığını görme, kendini aynada seyretme arzusu tasavvufta İlah’a mahsustur. Dünyanın, kainatın yaradılış sebebidir, bu yalnızlıktan kurtulma arzusu…
Ayna düşünce bütün dünyası paramparça olacaktır, hayatın noktalanışı gibi.
Kırılmış bir aynaya bakmak gibi yaşanan yarım yamalak bir hayat…
Çaresizce doktorlardan haplar alır, hocalardan tılsımlar, büyüler, muskalar, mushaflar…
Gidiş bellidir.
Yağmur olup yağmuruna koşmak…
Yağmur damlası olup denizine, özüne, deryasına koşmak…
Farklı bir tarz, güzel bir anlatım.
Takdirlerimle…
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
23 Şubat 2013
Hikmet ÇİFTÇİ
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Tebrikler
TÜM YORUMLAR (10)