Liseden Anılar Şiiri - Cengiz Saydam

Cengiz Saydam
47

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Liseden Anılar

Ah güzelim lise yıllarımız
Fakirlik dönemimize denk gelmişti
Fakirdik ama Hint fakiri değil
Cep harçlığı ne gezer
Cebimizde dolmuş parası bazen olur bazen olmazdı.
Yol parası vermemek için
Ben ve arkadaşım birkaç kilometre yolu yürürdük.
Bir çeyrek ekmek parası
Bazen onda olurdu bazen bende
Okul paydosundan sonra
Katıksız çeyrek ekmeğimizi bölüşür
Geleceğe dair hayallerimizi paylaşırken
Yaşamın acımasızlığını
Kavramaya çalışır
Balgat’ın gecekonduları arasında
İnsanların hapis olduğu toprağın nefes alamadığı
Lüks semtlerdeki apartman dairelerini düşünürdük
Oysaki bahçeli gecekondular nefes alacağımız tek saraylardı.
Odun sobalarının terk edilip kalorifer peteklerine teslim oluşundan dolayı
Mutluluğumuzun uçup gideceğini nereden bilecektik ki
Gençtik toyduk liseli bir öğrenci işte.

Balgat Ömer Seyfettin Lisesi'nde beden eğitimi ve İngilizce derslerimize
Aynı kadın öğretmen girerdi.
Beden eğitimi dersinde numaralı gözlüğümü
Kızlara hava atıyorum diye öğretmen almıştı
Bedenini eğitmişti ama düşüncelerini eğitememişti
Hocam ne hava atması benim bir sevgilim bile yok
Takılsak takılsak platonik takılırız.
Hem de okulun en çirkin kızına çünkü rakibim yoktu.

Aşkın mahallede çıkmaz bir sokak
İnsanı ve doğayı sevmenin ise
Uzay gibi sınırsız ve sonsuz olduğunu öğrendim.

Cebimde beş kuruş para yokken mavi panjurlu bir ev hayal ederken
Platoniğimin de pembe panjurlu evi hayal etmesi mümkün olabilirdi.
Öyle bir İngilizce öğretmeniydi ki
İngilizce "zero"nun sıfır olduğunu kırk yıl sonra öğrendim.

Bazen utandığımız anlar da oldu beden eğitimi dersinde
Erkek arkadaşlardan birisi basketbol potasına tırmanmış
Sallanıyordu öbür arkadaşlar hemen muziplik olsun diye
Arkadaşın eşofmanını ve kilodunu çıkardılar
Arkadaş çıplak bir vaziyette havada kaldı.
Herkesten sakladığı ergenlik hazinesini bütün sınıf görmüştü
Çok utanmıştı arkadaş. Hemen ben ve birkaç arkadaş yardıma koştuk.
Bu olaydan dolayı disipline verilecektik ama verilmedik
Birkaç tokatla savuşturdu müdür bey.

Acı günlerimiz de olmuştu:
Bizim lisenin karşısında Konya yolu vardı.
Karşıda da Trafik Hastanesi..
Okuldan kız arkadaşın birisi
Konya yolundan karşıdan karşıya geçerken
Hayatını kaybetmişti
Ölüm gerçeğini
Ve hayatın acımasızlığını kavramaya başlarken
Gözlerim dolmuştu bir müddet kendimize gelememiştik.

Okul müdürü Tuncay Deprem vardı.
Coğrafya derslerimize girerdi lise birde
Coğrafyada depremi anlatmasına gerek yoktu
Kendisi deprem gibi adamdı.
Onun dersinde kopya çektim ama yakalanmadım.

En kötü dersim edebiyattı
Edebiyat öğretmeni Refattin Kavak dedi ki bana
"Sakın edebiyatla ilgili bir şey yazma ve bölüm seçme"
Edebiyatta imla hataları olan
Trafikte kural tanımayan şoför gibiyim
Oysaki otuz yıl sonra çalıştığım iş yerine yazmış olduğum
Otuz sayfalık mektup
Hayatımı ve iş yerindeki işçilerin durumunu değiştireceğini
Ne ben ne de edebiyat öğretmeni bilebilirdi.

Çok çok hayallerimiz vardı
Edebiyat dersinde çok şeyler yazdık
Ama geleceğimizi yazamadık.
Onca yokluğa ve çaresizliğe karşı
Çok ama çok sevdik hayatı, insanları
Nereden bilecektik kapitalizmin acımasızlığını.

Her birimiz yaşamın rüzgarında farklı yönlere savrulduk.
Kök saldık meyve verdik.
Fakir olduk, hayal kurduk, aşık olduk, heyecan duyduk.
Sevdik, mutlu olduk.

Anılarımızı hatırlayacağımız bir iki fotoğraftan başka bir şey kalmadı.
Yokluktan fotoğraf bile çektiremedik.
Oysaki ne hayallerimiz vardı. Her birimiz dünyaları kurtaracaktık.
Şimdi ise küçücük dünyamıza sıkışmış, hayallerimizin olmadığı
Bir hapiste gibiyiz adeta.
Ne dünyayı kurtarabildik ne de kendimizi.

14.06.2022

Cengiz Saydam
Kayıt Tarihi : 17.12.2024 05:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!