Ne sen izin veriyorsun bu zincirleri kırmaya, ne de tanrı!
Yorgun şehirler yıkılıyor, her seni beklediğimde üzerime
Sitemim sana değil kınalı güvercinim, bu kader ruletine
Ne zaman seni istesem, hep yek düşüyor seven kalbime..
Yasak öpüşmelerin ininde, göğsündeki ateşleri duymaz mıyım sanıyorsun? . Sana kendimi her bıraktığımda, ellerinin kanlı pençeleri vücudumu darmadağın ediyor, dudaklarının öldüren iksirleriyle bir hayâl atına bindirip ruhumu, atıyorsun beni savaş meydanlarına.
Lirik bir yalnızlıkmış seni sevmek. Sözlerimin bahar uçlarında seni sevmelere durmuş, kendimi her sana bıraktığımda çocuklar gibi mutun salıncağında sallanmıştım. Yüreğinin saklı yerlerinde kendimi her aradığımda, ihtiras nöbetlerimin zindanlarında isyanlarım ayyuka çıkmış, ağlayan yanlarım kalbimi delik deşik etmişler öfkelerinin keskin bıçaklarıyla.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.