Işıkları sönmedi İstanbul’un
Bitmedi çilenin sızlanışları
Bütün kapı önleri unutuldu
Meleklerin kanatlarını çalıyordu gece
Ay dolunaydı ne diye tutuldu
Bütün sahipli damlar
Ve eli kanlı çeteler
Bütün kumarbazlar
Aylak olanlar olamayanlar
Paylaştılar hasılatını günün
Kurnaz birer dilenciydiler
Senden önce
Neredeyse silinmiştiler.
Utandın sen
Ağlamaya yeltendiğini fark etmekten
Her seferinde sıcak bir ekmeğin
kokusunda iç çekmekten
Çoluk çocuğuna susmaktan
Her seferinde fark edilmemekten
Utandın sen
Ayaklarında hayatın sancılı sızısı
Cebinde kahreden yokluk
Ve direncini kaybettiğin anların
Hesabını tutmaktan
Vazgeçtin
bu kez utanmadan
Hangi acının çaresi zaman
Hangi yaradır ki kanamaz derinden
Ölümden öte bir köy ki uzak
Beterin beterinden..
Hepsi yalan dedin sonra
‘’ne yazık’’ kadar uzak
‘’iyi ki ‘’kadar yakın
keşke kadar perişan
bir yerde duran ki muğlaktır adı;
ölüm mü yaşamak mı
geçiyor işte zaman
Sustun sonra
İstanbul sustu
Söndü ışıklar
Denize açılan takalar misali
Gördüm insan gibi adam gibi
İki damla yaş süzüldü
Kıyısız yanaklarından
Ne garip değil mi
Dedin kendi kendine
Bugün sevgililer günü...
14 Şubat 2008 Gülcan Baran & H.Turan
________________________________
Kayıt Tarihi : 16.2.2008 01:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!