bilhassa bugün
yeni bir sefere daha çıkıyorum
zorlu bir mücadelenin ertesinde
bir ahdi diri tutmak için
göç ediyorum ruhani menzillere doğru
ceketimin cebine iliştirdiğim birkaç hikayeden
kısa seanslar tertip ediyorum ikindi arası
bütün geç kalmışlıklara ,keşkelere
bir beden taşıyorum
onca nakıs şeylerden
biçimsiz gök gürültüleri ısırıyor suretimi
su birikintilerine ışık benekleri damlıyor sokak fenerlerinden
zifiri zindanlara devrilmiş soğuk
aklıma uluorta bir kaç görüntü düşürüyor
batini alemlerden
muayyen bir yürekte cem olmuş sabah menekşeleri
yasemin taşıyan bir kervana katılmış özlemlerim
çimen yeşili haritadan nergisler topluyorum
göçüyorum beyaz zambaklar ülkesine
hülasa bütün renkleri ateşe verip
çıkıyorum dışarı çok manidar buhranlardan
daha da fazla gök gürültüsü zahir
sair şimşek parıltıları zuhur ediyor
kalbimin neşvüneması siyahça örülüyor
ruhum boğulmak üzere leylasız vakitlerde
ateşlerde yanan kış ıssızlığı benimkisi
adım adım büyürken münzevi sokaklar
yarım yamalak kırık dökük efkarlarım
muhayyileme sığmayan bir yığın günahlardan
hususi özlemler biriktiriyorum mevcudatın gölgesinde
muhtelif mevkilerden bana mahsus şafaklar diriliyor
yusuf kuyusuna müteaddid itilmiş
bir kıvılcımdan ateş çalar gibi
çeşit çeşit şahıslar çalıyorum kendimden
zemheri sonrası birçok kere
sabahın ayazına kelepçeleniyor niyazlarım
muhayyelimde ki izleri hiç kaybetmedim
aslında içimde bir deli gönül çırpınıyor
tuttuğum bavulun kolları pas tutmuş
şehrin haykırışları tayin ediyor ayrılık saatini
imdi sadakatimi ispatlayacak bir adım atıyorum
peşinden gidiyorum yağan yağmurların
tortular birikmiş maverasında yokuşların
en gizli sırlarına tecelli ediyorum
taşıp dökülüyorum sel gibi
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 15.12.2019 19:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!