Leylak Sağnağı Şiiri - Murat Çavuşoğlu

Gelincik kırmızısı
Dudaklarında soluksuz
Çocukları hür,
Kadınlarında emanet
Bir poyraz sevdası

Kaçıncı katmerli sayrı
Tabakası da yırtık
Özlemin sarkmış acısı
Sefası haylaz geceler

Kafiyede bıraktım
Baktım da son hecesine
Külüne savurdum ilkin
Bozkırlara yürüyüp

Alevsiz gül ateşinde
Karmakarışık dili
Çalan bir şarkı
Melodisi kulaklarımda
Hıçkıran intizar sesleri

Sedeflerde saklı kaput bez
Hayli yorgun ve eski
Mirasyedi ceviz kabuğu
Çenesinden bağlı

Heyecanı tutan ellerim
Göğsümde yanardağ lavları
Dolaşır damarımda
Tenimde terimin acısı

Sıkıştırıp matem çubuğunu
Söylerim bulutlara
Umarsız yayı gerip
Okunu fırlatıp
Ucu bende kalır sözlerin

Korkunun kalabalık telaşı
Titrek tren dumanında
Ağıtla şiiri suya yazdım
Silik harfler küheylan sırtında
Kartal yuvasına varsın

Gecenin tunç soğuğunda
Uzanır gümüş yıldızı
Bekâr dolunay yakamozu
Dul kalır mehtabın ayazı

Tavan arası tozunda oyuncak
Gizli kalmış senelik hatıralar
Buğulu camın kalbinde
Çığlıkla geçiyor göçmen kuşlar

Uzun, sıska, meltem cılızı
Melez soluk bırakır
Kavağın gönlünde
Yarasına üfleyip
Kaldırır kabuğunu seherin

Leylak sağanağı bitevi kriz
Sızar kanayan damlalar
Uykusuzluğu gözümde
Yatağın karabasanı

Okyanusta çöpten kayık
Bordasından su almış
Karaya vurmuş hülyalarım
Kızgın kum ve palmiye altında

Hayat çamsakızı hediye
İpi elimden sıyrılmış uçurtmam
Köhne bir barakada
Çatısında damla damla
Akan yorgunluk

Bağbozumu aşklarda
İşlevsiz kalmış yıllar
Güvecin kanadında
Leylak sağanağına dönüşür

Gün batımında denize
Turnaların aksi vuruyor
Kızılla oynaşan mavi
Yazlık film modunda

Leylakları aldatmadan
Pati pati yalpa yapıp
Aysberg üstünde duran
Topal penguende
Hayat azmim…
28.10.2012- Trabzon