Dün...
Üstü çığ çığlık karlı bir nehir idin cılız dereboylarında
Bugün gece uçurumlarına hayatını vadeden mum gibi zamanakışın
Yalansa yalan
..kandiller ucunda samanalevi ve yağmur baskınları altında
Dün.. ebemkuşaklarını çocukca hayallerine bağlamış
Alabildiğine deli çocukidin...bugün kuşluk vatktinden çok geçkin
Eflatunca tomurcuk bugün günde her vakit ayrı bülbül sesine
Allanmakta olan bahçelerin bağında lime lim
Leylak zamanındasın şimdi kimbilir hangi göçleri omzuna yüklenerek
Dün....
Adressiz bir pusulanın deniz mavisi mürekkebiyle kolçaksız k'atip idin
Bugün şafaktan evvel uyanmış bir sevincin
Dudaklarında gülbaharlar dillenip daldalan olacak kim bilir kim
Gölgeler sarılacak sana işte bu yüzden
Ki sıcak bakışlarından hayata sızan gülüşlerin güneşe benziyor diye
Bu devran böyle kalacak sanacaksın tuhafsa tuhaf......
Eylül göçleri varıncaya kadar sana birden bire yaz olup
Tuhafsa tuhaf, bahar bahçelere şu karıştığın evin ve barkın
Hayata göz göze bakan sokakta
Güle oynaya şehirli vakitler eyleyeceksin kıyısında köşesinde
Suyun ve toprağın...
Konup göçerken
Kumsallara sürgün suların ilettiği tanelerden birini seçeceksin
Bu ben diye kendini
Geride bıraktığın onca uzak dağlar doruğundan geçmişini özetle
Avuçlarında kala kala alaca bir araf kalacak ihtimal...
İhtimal yarısı karanlık, yarısı günüzden bulanık bir yıldız
Gidip kutuplardan bir kutup, köşk ederek simsiyah gökyüzüne
Bir hatıram kaldı sanacaksın o çark-ı değirmende rengarenk
Birazın gül çalısı hani
Hani zeytin karası bir yarın
Dilinde dudağında sana sinen burcu baharlar kokusuyla o eski taze
Defne dallarında bir tutam hayal ile
Göçmenden göçmene bir mahal
Seyfi Karaca..........Nisan / 11
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 22.4.2011 15:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!