Ağır aksak yürüryorken şehrin dar sokağında
Hüznüm omuzlarımdan sarkıyor yavaş yavaş
Mürekkebi bitmiş bir kalem misali ben, zira
Gözümden yaş olup akıyorsun yine sen
Sevmeye bir nebze takatim kalmamış benim
Sevdaya inancım tükenmez üzere
Yalnızlık denilen bu son geminin,kırılan dümeni hangi limana
Vakitlerden bir vakit tam kavrayamıyorum
Sevdaya tamah etmek şuç olmuş anlayamıyorum
Sevdan bir sır, ben bu sırrın katibiyim
Ben, ben dillerde zikredilmeyen bir aşkın hatibiyim
Leylak çiçeğim, sen benim ilk düşkırığım
Bir kayanın darmadağın olmak pahasına
Bir fidana canından can verdiği yerde
Hakeza bir bulutun düşecek yağmur için
Çakacak şimşeklere göğsün gerdiği yerde
Hakeza bir akrebin bir ateş çemberinde
Kendini soktuğu yerde
Ben hala bende eskimeyen o eski sendeyim leylak çiçeğim.
Kayıt Tarihi : 10.11.2021 10:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yunus Emre Ünalan](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/11/10/leylak-cicegim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!