Zayıfladılar
Koparıldıktan sonra ve döküldüler
Küçük çocuk merak ederken
neden döküldüklerini yapraklarımın
Kanlanmış gözlerim,
solmuş yüzüm.
Ne ekmek, ne su, ne de uyku var bana.
Senin gelişini görmek için bekliyorum.
Sensizliğin yarasına tuz basılıyor
her saniye sen gelmedikçe.
yine yalnız bıraktın şu kadını
yine yalnız uçuştu martıların çığlıkları
küçük gözlerinde yaşlar bir çocuk
ağlar 'sen, sen' diye
sen diye, gönlünde
yarınlar umutsuz. umutlar sonuçsuz kaldı
yokluğunla ıslanan günleri sayıyorum
belki bir gün,belki bir ay geçti
bilmiyorum.
zaman benim aksime ilerlerken
ben
beni bıraktığın yerde
Yarının rehaveti çöktü üzerime
Sensiz olacak yarının dinginliğinden doğan
Gitmenle doğan sensizliğin yarını
sensizlikten doğan yalnızlığımla yalnızız şimdi
dost olamadık, çok anlaşamadık
ama gözüm gibi bakıyorum ona
Yanaklarını hayal ettim ellerim arasında
yarını düşünmeden sarıldım
doyasıya, umarsızca ve dingince
hızla akan zamana inat
hayallerim akıp gitti
bir tek okeyde eşim oldun
Bitmesinler diye az az kullandım,
Hep tadını çıkararak ve değerini bilerek.
Çünkü biliyordum ki bir zaman gelecek
Ve kalmayacaklardı.
Senden bana kalan umutlar.
Her dolduğunda kadehim,
Boşluğunu özledim.
Senin boşluğunu doldurmak için,
Acısı çıkarmak için doldu kadehler,
Onlar doldukça,
Boşluğunu özledim.
Aldığım çokomel kaplarını
evlerimizmiş diye hayaller kuruyorum
Sonunda da ağlıyorum
Göz yaşlarımı siliyorum ki
Çokomel kaplarından
Islanmasın içindekiler
düşlerimin kırmızı bir arzuya boyandığı gecelerden
parmak uçlarıma sen bulaşmış halde uyanıyorum
bir titrek öpüş geçiyor yarı aralık göz kapaklarımdan
yatağın 'sen yanı' boş,
soğuk ve yalnız...
değdikçe bir korku yalayıp geçiyor bedenimi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!