Hâlende pervâne can, mah-cemâline düşkün
Alevinde kavuran dîdar-ı nârdın Leylâ’m
Suskun iken dilimi çözdü ölümsüz aşkın
Sen ki ezelden beri, ben için vardın Leylâ’m
Bir hiç idim cihanda, içim dışım kupkuru
Benliğimi yeşerten cezbeli sırdın Leylâ’m
Bulutlanıp çölüme yağdığında dupduru
Kara sevda denilen belâya sardın Leylâ’m
Yüreğimden görse şems, hayâ edip sönerdi
Ben nasıl dayanayım, dîdemde nurdun Leylâ’m
Âlem yörüngesinde sen gülünce dönerdi
Şâdân seherlerimde ağlatıp durdun Leyla’m
Yüküm sabır, yol hasret; gam çekseydin bilirdin
Umursamaz edânla şevkimi kırdın Leylâ’m
Çile kuyularında meftununu bulurdun
Mecnununu fecirde kimlerden sordun Leylâ’m?
Kabrimde nâdim güller kandilleşse ne beis?
Tenim içre canımda türbe-i kordun Leylâ’m
Sevgiliye müptela başımdan gitmez yeis
Kaderime neyleyim, gönlümü yordun Leylâ’m
Kayıt Tarihi : 8.6.2012 11:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)