fırtınalar kopuyordu bir bardak suda
biz şifa niyetine susuyorduk,
en fazla gülümsüyorduk.
hayata renk katmak niyetiyle
kırmızı biber döküyorduk yemeklere
acıyı sevmekle beraber.
Senin sessizliğin beni deli eder/
benim sessizliğim seni mahfeder/
Yaktiğin bir gönül olur/
bir kaç damla göz yaşı eder/
ben susarsam sonun olur/
ömründen ömür gider gider,
Sana Musa'nın kabrini
İsa'nın çarmıha gerildigini /
Davut'un kuşlarını, demirini/
havarilerin hiç birini/
yaradanın son peygamberini/
dört kitaptaki mucizelerini
Ve kasiklar tahtaydi buyuktu
Sigmazdi agzimiza
Sutlu corba sicakligi
Dilimize damagimiza isleyen
Gonul yarasi varmis meger
Hic gecmeyen...
Kâh ötem, kâh berim
sıra dışı eylemim
A planim, göz hizam
Dikenli telle çevriliydi
bahçen
girerken parçalandim
uçurumun tam ucunda
tek ayak üstünde durmak,
kanatların olmadan atlamak,
ateşin içine dalmak
dev dalgalarla boğuşmak
zehirli yılanı tutmak
Kendi kendimi
surgune yolladim baştan/
dogdugum gun tektim,
dogdugum gun siradan/
agirbasli ogretildi
odul bir ileri bir geri/
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!