İstermisin ışık alsın
Günaymaz gözlerin
Asırlık karanlıklarının
Perdelerinin ardına
Bundan böyle
Güne baksın gönlün
Yarı uykulu hali
Bulanık bilinciyle
Çarparak ilerleyen
Avuçları çivili nesiller
En gürleyen özler
Afife bir kadındı
Kucağında bir tombul cin yavrusu
Çocuğun elinde
Anasının aynası
Kalabalıkta bir kızın
Çehresinde aydınlanıyor
Gülmesine bakma yüzümün
Derken andığım sensin
Okyanusların dibinde
Basınçtan yaşayamayacağım bir yersin
Görmezden gelmedim de
Tırnağının dibine
Saplandı ya o küçük beyaz bulut
Onu kesip atmadan
Sokak kenarında ağaçlar kurumadan
Gelecektin ya...
Bekliyorum
Gönlünden geçer
Yüksek yüksek bulutlar
Aşağılarda olmak
Ağır gelir ya hani
Kanatlanasın gelir
Olmaz katlanırsın ikiye
Köşeleri çapraz keser
Kıbleye kör yapılarda mescitler
Ayaklar başlar
Başlar ayaklar
Karışır durur birbirine günbegün
Gördün mü sağ kaşının üstünde
Yumruk iziyle
Asırlık kubbelerin altında
Parmak boğumları göğe kıvrık
Dileklerde bulunanı
Kırılan yerine ayaklarının
Vakfedilen derneklerin
Kurucusu ecdad
Ve aramızda uçurumlar
Kafa kafaya vermiş iki insan arası surlar
Ve sanırım taşa yasladığım başım
Ne olduğunu
Nerde olduğunu anlamadı
Üç ayda
Üç ziyaretçi
Hepsi aynı kişi
Yaptığına utanan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!