Leter -Elmakaya Şiiri - Emin Çelikli

muş sam ve bulanık..
ve ona bağlı en ücra köysem ne? ..
kadim bir geçmişe sahip olmanın verdiği haklı onuru
bir madalya gibi
göğsümüde taşıdım,taşıyorum...

milattan önce 3 bin bilinen varlığım,
2 bin de milattan sonrası
al sana düz hesap 5 bin yaşım var...
alp arslan ve ordusu eteğime sürünerek geçip te
bugün buğday arpa ekeneği tarlalarda,
hayvan otlağı çayırlarda
harmana çevirdi koca bizansı...
kilometre hesabıyla;
bir bilemedin iki uzağımda..

şaka gelmesin sana dostum
bugünün Amerikasından bahsediyorum "koca bizans" derken
ne yalanım var ne de hilafım
şahidimdir önce Allah
sonra kani beran,şeyhin çayırları
mergazer,kuru dere,kira havşi ve kalemit..

o kalemit ki süphan dağının
patlamış en soğuk
patlamış en gümrah damarıdır
bende tırmanır ışığa...
o,bana yüklenmiş tüm anlamlar
ve söylenmiş tüm efsanelerin
oluk oluk boşalan serinliğidir

kalemit fısıldar hep uslu uslu
kavuşmuş sanırsın keremle aslı
tipolla helemir sırt sırta yaslı
o karlı dağların soğuyum ben...

Urartuyu da bilirim Eti'leri de
ve hatta adı sanı unutulmuş
nice kavimler geçti üzerimden…
ki bugün, ağıtlarıdır yansımış bulutlarıma…

dağıma taşıma nişan koydular
öksürsem, medeniyet sökün eder yamaçlarımdan
tarih fışkırır toprağımdan hele hapşırsam…
şahidimdir Allah önce
sonra arkeoloji müzesi kostantiniyyenin
tarihin farklı bir tadıyım ben..

neyi anlatayım o büyük göç te
çatlayıp kırılan nazarlığı mı?
büyük zelzeleyle,dokuzyüz üç te
bir gecede dolan mezarlığı mı?

en bahtsız mektuplar bana yazıldı
adresime ulaşmamış ermeni mezalimi
soykırım hülleleri..
hala sımsıcak ve somsoğuk durur
dağlarımda milis fişikleri
rus gülleleri..
ve şimdi kardeş kavgaları
ötüşen silahların gölgesinde
üşüyen baba yürekleri
anne elleri…
……………..
Ey beni kaleme alan zor yürek
Az da kendin için titret telleri..

İkamet ettiğim yer adapazar
Biraz Gümüşhane,biraz Muş’um ben
Ne öte dünya’ya hazırlığım var
Ne de bu dünyadan tat almışım ben…