İntizamsız sesleri, kabul mü etmek lâzım
Hikmet-i dünya ârif değilse, gitmek lâzım
Peşpeşe, bölük bölük ve yığın yığın gidip
Ebrehe ordusunu,hemân ürkütmek lâzım
Sefer eden Ebabil ,inerken yeryüzüne
Yolu kesen filleri amma kahretmek lâzım
Belli ki azap için yaratılmışlar varken
Sicim misâli yağan taşla halletmek lâzım
Bu hüzün ülkesinde ziyana düşmemeli
Taşlaşmış yürekleri ,yine defetmek lâzım
Böyle intizâr etti bu zelil dengesizlik
Semâdaki mescide ancak şükretmek lâzım
Ukbanın sükûneti inmeli asumana
Dünyaya, ahireti illâ öğretmek lâzım
Mahcubiyet düşerse sağduyu izânına
Göğün sesini açıp, O'nu işitmek lâzım
Umutsuzluk yok,gül de açar, bülbül de öter
Derken,seher vaktine Hâkk deyip yetmek lâzım
Velev ,semâ,gök,deryâ, boyun bükmesin deyû
Garip bülbülü gülün peşine itmek lâzım
Gâh,bülbül feryâdından bin âh duyulur amma
Aşık yeteneğiyle ,cefâyı yutmak lâzım
Gönlün, dertli ummana aşinası bilinir
Savur gönül külünü, çünküsü,tütmek lâzım
Duman düşsün ,sel düşsün, yağsın yağmur, hâsılı
Gülşene açılmak çün,baharda bitmek lâzım
Afeti dilber deyip ,bir yüzü gül goncanın
Naz işlenmiş ucunu lâf ile tutmak lâzım
Dil ki,sözün sihrine, meftun olamaz ise
Lebin hatasından boş güftârı atmak lâzım
Âh !..Tutuşursa gönül dilinden nâme-i aşk
Od kaplarsa ummanı ,sulara batmak lâzım
Zahmet çekmesin bağban pâre pâre su salsın
Aşıka , sahradaki suyu öğretmek lâzım
Susuzum deme aşık,rahmeti görmek için
Gül yaprağı üstünde çiği seyretmek lâzım
Hele gülü koklarken kirpiğe düşerse çiğ
Damlasıyla ,ıslanan yüzü hissetmek lâzım
Şu ân,intizâm virân düşmeden Gülnihâl'im
Hemân,yek vücud,deryâ koynuna yatmak lâzım
intizam ; nizam,düzen,kaide
güftar ; söz
nâme-i aşk ; aşk mektubu
Kayıt Tarihi : 11.11.2017 03:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!