SENDEN GEÇMEK
Senden geçiyorum
Yüzümün yarısı
Karanlık bir şizofren uğultusu
Bir mermer yarılıyor yüreğimde
Damarlarında yıpranmış güz yalımları
Felçli ve yorgun, dehliz rengi içim
Camlara yansıyan ben miyim?
Ben miyim bu suskun ovalarca dağılan rüzgâr.
Senden geçiyorum
Tetiği çekilmiş yaşamlardan
Sendin benim payıma kalan
Eskimiş yalnızlıklar kuytusu
Karanlık ağartılı sesler tükeniyor yavaştan
Var dersem, yalansın yokluğumda
Yok dersem, öksüz bir acısın
Üşüyen düşlerle sokaklarda.
Senden geçiyorum
Kum fırtınası esrik zamanlarla
Kaç kayıp hüzne birikti içimde ki taşkınlar
Dilimde yanmış cam kırıklarıyla
Meçhul adresler hıçkırıyor gözlerimde
Kırılmış anahtarlarla yürüyorum kendime
Gölgesi ıslak, titreyen yağmur kuşlarıyla
Bir kapı daha kapanıyor sesizliğime.
Senden geçiyorum
Gecenin ölümle sevişen en tenha yerinden
Yürürken parmaklarım ayrılık sözcüklerine
Terli bir özlem sekiyor suların ayak izinde
Suskun, yasaklı bir rıhtımsın belki
Kıyısında yalnız yıldızların söyleştiği bir deniz
Tuz tadında susuzluklar getiriyor yakamozların
Gül fırtınaları kopuyor gözlerinde.
Senden geçmek
Kanatlarında acıkmış kuzeylerle uçan
Bir kuş kervanıydı
Keklik sesi kuşanmış
Karanfil kokulu bir ölüm
Ömür suçlusu yılların bir çığlıkda konaklaması
Saatlerin ayaza vurduğu sabahların
Ter ve hasrete hazırlanması
Hiçliğe akan bir avuç kum
Ve kristal rengi kışlarla
Üşümek bir gözyaşında
Ve düşmek sonra
Bir şiirin bozbulanık sularına
Senden geçmek...
Latif KÖYBAŞ
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!