Lan Turay Şiiri - Yaşar Cerit

Yaşar Cerit
427

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Lan Turay

Öyle bir zaman geçti ki,
Hem de göz açıp kapayıncaya kadar.
Hatırlıyor musun bir zamanlar,
Bekirli de ne güzeldi,
Meramız da ki o papatyalar.
Güneşin alnında öyle açardı ki,
Nergisler,Gelincikler,Mor Sümbüller.
Bahçelerimiz de bir çocuk gibi yılışırdı güller.
Irmak boyunca serpilirdi lan,
Rengarenk cümbüşler de çiçekler.
Hatırlıyor musun hep oralar da gezinirdi,
Guk gubak guk deyi deyi,
Göğsü kınalı Çil Keklikler.
Okulun orayı unuttun mu lan,
Tam köşede ki incirler bal damlatırdı,
Sizin haymadaki tefekler,
Buğulu buğulu üzümler sarkıtırdı;
Saniye anan hep bize toplatırdı gurban.
Sabaha karşı gün ışıdığında,
Seher yeli ılgın ılgın eserdi.
O saatler de evlerde tarhana pişerdi,
Kalaylı bakır taslara hep girerdi,
Üstüne tereyağı gezdirirlerdi lan,
Yüzüne de kuru nane serpiştirirlerdi,
O sarımsağın,ak yoğurdun kokusu
Ta Dursunlara,Zeki ağalara kadar ulaşırdı be.
Kara Medine mi unutur muyum kele,
O da her gün bıkmadan bulgur ayıklardı.
Hele o tulumbanın başı,
Ana,Baba günüydü heye babam heye,
Burnu hızmalı ayağı halhallı,
Bizim Cerit kızları hep kilim yıkardı.
Narlar çiçek açtığında,
Gölgesinde kara yılanlar gezişirdi,
Dans edip de hep sevişirdi be…
Unuttun mu lan bir gün,
Vallahi ben unutmadım o sahneyi,
Sevişen yılanların kafasını ezmiştin o gün!
Oğul verirdi arılar hatırlıyor musun,
Hele de ikindi üzeri,
Serin serin garbi yeli eserdi.
Kürt Ali ağanın o uzun direklerin de,
Yuva yapardı Hacı Leylekler unuttun mu.
Kara Niyazi'nin damında ipil ipil uçuşurdu Kelebekler.
Hele İngiliz Mustafa'dan çok korkardık lan,
Böğürtlenler'ine dalıp oradan da eriklerini hep çalardık.
Mürüvvet Hatun sofra serer tırşık içirirdi,
Gözü,gönlü çok boldu lan
Karnımızı doyurur bizi mutlu ederdi.
Ama kimi itin kızları da,
Bizi kapısından kişilerdi gurban,
Bana haydut,sana da eşkıya derlerdi
Desinler şimdi de desinler ne çıkar ki,
Onlar da ölmesinler yeter ki.
Şimdi neyi özlüyorum biliyor musun?
Burnuma tüter oldu gadasını aldığım,
Boruk Döneyle,Ahraz Eşenin
O tandır da pişirdiği ekmekler.
Aman aman of aman,
Bu köye bağlantım var taman,
Aklıma düşer oldu bir zaman.
Ucu bucağı görünmeyen pamuk tarlalarımız da
Yalan mı emmi oğlu,bir sürü ırgatlarımız olmaz mıydı
Eller de kazmalar çapalarımız dövülmez miydi,
Tatlı diller de barak türküleri söylenmez miydi;
Bir barış şenliğinde düğünlerimiz olmaz mıydı ha,
Hediklerimiz kaynamaz mıydı,kara kazanlar da,
Ne susuyon lan,
Sen de bir şey söylesene,
Oğlum hiçbir şey bilmiyorsan da küfür etsene,
Şu namussuz yıllara,şu hayasız yıllara
Dilini mi yuttun Turay,şerefsiz lan bu yıllar.
Üstümüze bir deli poyraz gibi esti;
Estikçe dağıttı lan Anamızı belledi,
Götürdü anam götürdü,kör kuyulara attı bizi
Külümüze bile muhtaç etti lan hepimizi;
Hala sövmüyorsun lan ne oldu sana
Günah mı diyorsun yani,yoksa yüzün mü kızarıyor
Lan yoksa terbiyen mi bozuluyor.
Ben senin yerine de küfrederim Turay,
O günahlarının hepsi şu boynuma olsun,
Bu dünyanın anasını avradını… lan.
Hani derler ya it ürürmüş,kervan yürürmüş
Desinler lan desinler isterse zır deli desinler.
Hasibe Hatuna yapılan konaklar,
Şimdi kimin umurunda ki,
Nazmi abimde göçmüş Adana'ya lan,
Bomboş kalmış odaları inan ki,
Artık kışın akar olmuş o çatıları,
Konak demişken unutmadan sorayım lan,
Sen Mehmet Ağanın kızı Asiyeyi bilin mi,
Ya onun çocukları; Elması,İlhanı,Türkan'ı
Ya da diğer bozgüneyli çocuklarını;
Atıf'ı,Sevim'i,Hulusi'sini,Mehmet'asını
Hatını'nı,Talatı'nı,Kasımı'nı
Ya da tere Mehmet'i of aman aman,
Bu köye bağlantım var taman,
Aklıma düşer oldu bir zaman.
Azzığını düşe kalka götürdüğüm,
Çoban Hüseyin'im.
Dükkanın da gazozlar içtiğim,
Gıllen Alim.
Bağdaş gurup yere oturan,
Zekeriya Emmim.
Örenin de maryonna yetiştiren,
Rabianın kocası göde Alim;
Aman aman of aman,
Aklıma düşer oldu bir zaman.
Biliyon mu lan Mucurlu Efendi Dayımızı,
Sarı minibüslü Ali Paşamızı,
Nahidemizi,İsmetimizi,Apo Mehmetimizi
Toprak oldular yok gayri,
Talan oldu oğlum Bekirli talan,
Aklıma düşer oldu bir zaman.
Kuzuları meleşirdi ağılın da oy,
Kangalları ürüşürdü kapısın da boy boy,
Seyis Muradı vardı,atı da Nanayı
Çardağına kurulup uzanırdı Nuru Dayı;
Yalan oldu oğlum Bekirli yalan,
Aman aman of aman,
Bebek Ali Ağa,Halil Ağa,Şemsettin Ağa
Aklıma düşer oldu bir zaman.
Kara kaşlı,kara gözlü Süleyman Dedem,
Başı fesli Selver ile Hatik bibim
Beli kuşaklı Hürü Ebem;
Gardaşlarına giderdi geze geze,
Şalvar dikerdi Topal Dudu herkese,
Yürü ulan kahpe dünya yürü,
Hiç güldürmedin ki şu yüzü…
Suna gibiydi benim Hülya Halam,
Selvi boyluydu benim Oktay Ağam,
Yalan oldu lan her şey yalan,
Bir çukur da yatar Anam,Babam
Viran oldu oğlum Bekirli viran,
Aklıma düşer oldu bir zaman.

Bu şiir Radyo Mavi Eylül tarafından
haftanın şiiri seçilmiştir.
20 mart 2016 pazar

Yaşar Cerit
Kayıt Tarihi : 10.5.2014 23:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yaşar Cerit