Laleler boynunu bükmüş

Güller ağlıyor bülbüller suskun
İçimde matemlerin kara perdesi.
Ayinlerde kesilmiş,ilahilerin sesi
Gözler hasrete durmuş, yürekse yorgun.

Laleler bükmüş boynunu menekşe dargın
Elemler yağmur gibi yağıyor gökkubbeden.

Bir bahçe lazım uzak sakin bir yerde
Bir sukunet içinde tefekkür etmek için
Herşey susmuş olacak rüzgar da dingin
Bir havuz bir fıskıye bir de derin bir kuyu

Dertlere şifa niyetine buz gibi suyu
Kova,kova su çekmek lazım bu kuyudan.
Bir de bir kadın eli başımızı okşayacak,
Belki bedensiz ama melek gibi de huyu.

Kabus olmalı bu rüya, uyanmalı uykudan
Soyunup sıyrılıp tüm korkulardan.
Bir şerbet sunulmalı aşk kadehinde,
Kâbeden gelmiş gibi zemzem suyundan.

12 -Temmuz -2007 - Ankara