Laf Bolluğu /Ayıklamaktır Zorunluluk

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Laf Bolluğu /Ayıklamaktır Zorunluluk

Dünyayı kirletmeye zoru olmak demek, hani derlermiş ya: Yiğitler yiğitliklerini saçından tırnağına sıvan veya keyif anında babanın kubarına…Gülüp geçer hem diyerekten, hem söz sahibine ulaşsın diye dili bilinmeyen bir dev karşısında dil öğrenecek akıl nur içinde saklı gibi

Pundunu bulan ya sıvışır ya kaynar belli
Babasının sakalına ak düşmüş denmiş gibi
Göz bebeği, bilgi emeği, güvenilen desteği

Yoğurt çalkalandıkça ayran olur
Laf çalkalandıkça dil büyür
Bolluğuyla boğaza tıkaç olur haliyle....
Bakışı nazarına Türk’ün sırnaşma

Şubat 2007
Mal, can yağmalama düsturu ola ki en nazenine bu yol dikenli gele. Milliyetçilik sorumluluk bilincine gönüllü olmaktır! Vay anası ölesi arsızlık

Ona buna dalaşmak için başı boş kalmaya
Bu özen, bu ihtiras hep neden kendi adına?

Adı kendine denk düşen zor bulunur yeryüzünde
Tek kişi kalınsa dahi Milli değerlere yücelmeye
Varlık değerine yeterliktir bu....

Her ülkenin yeryüzünde şereflileriyle nedir alıp verilemeyen? İntikam, kin insanı insan etmez! Zaman tanımış olmaya sinmişlik denmez!

Yurtta sulh cihanda sulh tek emeldir ya istiklal ya ölüm andına karar
İki kaşın ortasında taşınarak
Göktürk-Oğuztürk-Atatürk kollarından akarak
Yürekten yüreğe sızdırılandılar
Şimdi bir tek ters söz etme, küserler, alıngandırlar

Olmaya hani ağzından çıkanı bilmeyesiye var ise az daha kuşanmaya bırak, içinden çıkmaya kendi yol bulamaz haliyle, tesellidir sağlıkla hayırlara var ola dileğinde ağzı suratının ortasında olanlarla imzalanır, her ulus sınırına güvenlik. Bölücülük hırsı kapıp koyuverdi kendini. Ayağının altındaki toprağı kendinin sanmayan ağızlar suratlarından kaydı. Kıçlarına bir koltuk sahiplenme derdinden. Ey yeryüzünün şerefli insanları, savaş çıkmadan daha bir bellekleri yokla…

Sencileyin tarih düşürmeye hevesli değilim
Kıçımın sandalye vuruğuna
Şeytanlıkla pazarlık kurmaya istekli değilim

Bir hayat, ev, yurt, vatan, çocuk sıcaklığını
Analığa yoldaşlarım gibiler olmasa
Kuruyup gideceğim duvarlar arasında bu yazgı
Hep genç
Hep gençlik varlığıdır dilenen
Bilginin derecesi, rütbesi, makamı olmaz
Doğrusunu eğrisinden ayıklamaktır zorunluluk

Soru sormakla sınamak ister gibi havaya bürünmek suçlamakla zamanı savuşturma arasında yahut tez elden konuya şans verişte belirler. Bilginin en büyük düşmanıymış öfke, en sadık dostu heyecan.... Bilgisizlere, bilisizlere vaaz vermeye benzemez. Bilgi ispat ister kendine pay çıkarmadan. Her öğrenci birer bilgin adayıdır geleceğin. Her gelecek hep gençliğin emeğine sunulan çatışma, ayrıcalık olması olmaması değil, değerlendirmeye olanağı olduğuna soyulmak

Edepsizlikle ilgiyi yozlaştırma yan yana dolaşırlar
Gezgin önemidir kürsüden kürsüye akımlar
Hem tehlike hem haber olmayı örnekler
Düşündüğüm ile bildiğim arasındaki nüans o farklar
Anlaşıldığıyla da yorum ile izleyecekler…

Hem kesin hem yakın aşılacak değerlerde sonuçlara ulaşmaktır bilginlik. Öğrencisi seçkin okulu olan ülkede öğretmenlik kolay mı sayılır? Hocasını aşmak isteyen öğrenci gibi

Aşmayan öğrendiğine ihanet etmiş olacak
Bir buluş belirdiyse, nerde olsa da ulaşıp onu geliştirmeye
Yönelmeyenin suç işlemeye düşkün olduğu bilinecek…

Bilginin ufku geniş, doruğu yücedir. Yüce Türk Milletine varlığı kutlu olsun
Ne mutlu Türküm diyene asilliği ile azminde hissiyatı nur olsun
Bir çıkar uğruna doğruyu saptırmaya çabalandığı görülmüştür tarihler boyu

Bazen rastlantılar düşünceleri birleştiriyor.. Yaşlanmışlığın tadıdır Hem bildiğini hem bildiren gibi bu bir haz, hep bugün bilginini yarın aşacak öğrenciler bırakarak hakka hep layık oluş

Tazelenmek ister
Her çağın gençliği bu tazelik olacak

Roma İsa’yı da öldürdü Spartaküs gibi. Biri yurttaşlık öbürü kardeşlik istiyor. Kavga ettiği işte insan yüreğiydi. Onu öldürünce kendinin de işi, her yanlış geleceği karartır haliyle, bittiği

Halkı şunu yutar buna pusar diyerek başına da, cumhuriyetine de başkan olacağına kendi karar veren dışa dayanarak asilliği arsızlığa peşkeş çekmelik ne büyük sefillik! İstifa et baş ve bakan! Başabakan efendi! Hortlattığında boğulasın inşallah!

Dokunma! Paylaşma! Yok ol berbatlığında!
Protesto yaşımı demliyorum!
Aşkımın bu baharında Türkçe’dir lisanım!

İyi düşünmeyi öğretir edebiyat. Fikir ve zihin araştırmalarına yöneltilme, bir yazının özüne değişme ve gelişmedeki sebepler ayrı dönem, çevre, coğrafya edebiyatlarına nitelikler, kalıplaşmış düşüncelerden sıyrılmış, kişisel yaratma gücü ve serbest düşünme, tartışma-konuşma-yazma yeteneği amacıyla dil ve anlatım özelliklerine varma alışkanlığı kazandırır. Aydın çevreleri halkı da etkileyecek… Ama kiminle? Gelen tepiniyor giden kişniyor Türkiye’m adıyla ve adınla… Bu batmışlıklardan kurtaracak yüce Millet canVatanı…

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 10.3.2007 03:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sevinç Kavuk