Liman da kalan, el sallamaları gibiyim giden gemilerin,
Lacivert hüzünlerim var,
Lacivert göz yaşlarım,
Ve lacivert dalga köpüklerim
Giden her gemi gibi, senin de ardın dönük lacivert Limana
..
Okyanus ortasında tam yol ilerleyen kâğıttan bir gemi gibiyim. Üzerimde kül rengi bir gök, ışığını yitirmiş bir güneş, birbirleriyle oynasan dalgalar arasında bugün ömrüme düşenimle fersah, fersah. Diyar, diyar, insan, insan sevgi dilenen biriyim.
Hayatım senden önce ve senden sonralardan ibaret. Meğer gül ağaçlarıyla bezenmiş yanıymışsın sen ömrümün. Tüm tan vakitlerim, kırmızı gülüymüşsün sevişlerimin.
Simdi boran fırtınalarım var. Karanlıkta ömrümü anlık aydınlatan şimşeklerim. Kulağımda gök gürültüleri.
Artık ıslak toprak kokulu taze şafaklar doğmuyor ömrüme. Gözlerimin aşikârlığı gecenin en lacivert halinedir. Zehir zemberek isyan vakitleridir yüreğimin o lacivert zamanlar. İçimde kök salmış damar, damar dolasan acılı kanı istifra vakitlerimdir lacivert zamanlar
..
Hava usulca puslarken
Gün batımında sessizce
Mutluluk soluyarak yüreğime
Çöküyor sessizce lacivert bir akşam
Gök mavi,deniz mavi
Yüreğim umutlu masmavi
..
Hayat benim için hep lacivert
Ne diye kara kara bakacağım dünyaya
Beyaz da göz alır
Üstelik riskli
Masmavi bir dünya desem
Olmaz artık
Malum küresel ısınma
..
lacivert
gözlerin deniz akşamıydı
ve rengi koyu mavi
dalgalar kıyıya
gözlerin dalgalara vururdu
zaman dururdu
bir ruzgar eserdi öylesine sert
..
Yarım kalmış bir şarkısın dilimde Bitmemiş bir şiir Yaz günü kar yağdı apansız Şaşırdı mevsimler,dağıttı kendini Yüreğimdi gözlerinde evrene açılan Umut ve inançtın sen günlerime yazılan Şimdi tek başına öksüzüm buralarda Yoksun artık,sonsuzluk aldı seni Çiçekler gene açıyor,güneş doğuyor Ama kimse bilmiyor benden başka Çirkinleşti,kirlendi,boşaldı dünya Elimdeki tek resimde artık gülüşün,yüzün Hüzün çıkmazlarında yüreğim Lacivert gecelerde yapayalnızım Bir taşa dayayıp başımı seni düşünüyorum Yağmur yüklü bulut misali gözlerim İki ırmak sanki doludizgin özleme akan Bütün sevdalarmda hep sen varsın Güneşe vurgunluğumda bile bir tek sen Ölümlere alışmalısın diyorlar Bilmiyorlarki asıl öiüm,unutmak seni Acıları güç yaptım sımsıcak Gözlerin yüreğimdir sevdiğim,içimde kül renkli bir akşam..
..
Lacivert sevdalar kuşların kanadına
Yaşlı gözlerle yazmıştık seninle
Kumsalda eriyip giden hikayeler yazmıştık
Resimler çizmiştik denizin üstüne
Fırlattığımız taşlarmıydı ne
Yoksa savrulup giden umutlarımız mı
Mavi sulara hızla........
..
Koparılmış kitap sayfaları gibi düşüyor sözcükler
Yırtılmış zamanlardan
Seyrek düş kuruyor seyrek konuşuyoruz
Ay ışığına dayayıp başımızı uyuyoruz
Gözlerimizin asi nehirlerinden su içerken ceylanlar
Lacivert bir ormana dönüşüyoruz
..
Sonsuz, lacivert gökyüzü
Dolunayı cömertçe sunmuş
Sonsuz, lacivert denizin yüzü
Pırıl pırıl yakamoz olmuş
Bir yıldız kayıyor
Lacivert gökyüzünde
..
Kapağı Lacivert
Bu gördüğüm kaçıncı parodi
Afrodizyaklar ektim kalbimin ucuna
Ananem elinde tütsüyle namaz kılıyor
Radyoda Carla bruni o çok sevdiğimiz şarkıyı mırıldanıyor
Babam beni bira almaya gönderdiğinde şehit düştüm ben
..
Lacivert akşamlar dayım yine
Seni sevmekten geliyorum
Yorgunum hem de çok,
Günüm seni özlemekle, düşünmekle geçti.
Lacivert akşamlara bırakıyorum kendimi,
Uykumu bekliyorum.
Gözlerinden içeri gelirsin belki.
..
Bir gülün hatırına ve bir sevdanın
Deli dalgalarla boğuşur da insan
Bir gülüşün yokluğunda ansızın
Çöle döner, viran olur dört bir yan
Akşam olur gün batar ufukta sensiz
Eski bir şarkıyı söyler rüzgârın sesi
..
Geldi geçti değil mi o lacivert tek kuğu
Zülfü sularda yosun gözlerinde bir buğu
Nardan geçmişti de yeğ tutmuştu soğuğu
Talihsiz el uzatınca kavramıştı boşluğu
..
Lacivert bir Eylül sabahına uyanıyorum
Hayallerim ne mavi nede gri
Sonbaharın hüznümü girmiş içime ne
Yap boz tahtasına çevirmişim yüreğimi...
Kaç kez kendime diyorum;
-Kızım sen adam olmazsın.
Lacivert bir Eylül sabahı
..
Koyu lacivert gecelerim bir sonbahar sabahı gibi yağmurlu.
Sari kahverengi kederli sabırsız bir papatya gibi buğulu.
Koyu lacivert gecelerim bir sonbahar sabahı gibi umursuz.
Bazen zehir zemberek bazen deli dolu bazen umutsuz.
Biraz toz pembe gecelerim biraz beyaz biraz da fülu.
Şair: Zekeriye Tek
..
martılar dün gece çılgınca seviştiler
ağızları kan içindeydi
kumsala bulanmıştı mehtap
lacivert bir cam içindeydi
aynasını kırdılar suyun
çılgınca seviştiler
..
Kadın
Lacivert bir gökyüzü sürmüştü tırnaklarına.
Herkes kadar dalgın bir yüzü taşıyordu ve boynunda beyaz bir sonbahar. Sahibine dargın yalanlardan belki. Belki de sırf belki’ ler yüzünden..Bilmiyorum.
Gözlerim ilk onu seçmişti, kalabalıktı.
..
Bir yalnız gün daha bitti
Gönül yorgun düşmüştü,
Batışını seyretti güneşle birlikte
Günün ölümü gibi
Umutlarının.
Yıkıntılarının arasında gezdi bütün gün
Gönlünü aradı
..
Rüyaları çalınmış gecelerde sevdim seni. Yetim cocukların kirlenmemiş düşlerinde büyüttüm seni. Her gülüşün, acılarıma sürülmüş bir merhem gibiydi. Lacivert okyanuslara uzanan umuttu gözlerin.Korkularımı yüreğinde emziren bir imkansız sevdaydın sen.Yeni doğmuş bir bebeğin kundağında uyuttum hasretimi. Kirpiklerin papatyaların avuçlarına uzanmış uyurken, ben yüreğimi közledim acılarında. Sen umuda gülümserken, ben bedenimi közledim bir günahına. Ne olur sus bitanem. Kaybettiğim güneşi senin gözlerinde bulmuşken, ezilmiş goncalarımın yaşlarını gülüşlerinin sıcaklığında kuruturken onca fedakarlığımı ne olur büyütme. Her şey senin yüregin ve sevdan için...
..
lacivert gecede dalga kırınca
denizler de ağlar olur sırrınca
sabahlara değin dağladığına
yüreğinden dolan ağladığına
sevişircesine meyil bağladığına
lacivert gecede dalga kırınca
..