(Kendi başına yetim, yetim başına kederli bir ülkedeyim.
Belki çıkmaz bir sokaktır yüreğim.)
Güneşi çalarken suçüstü yakalarım akşamı
Gündüz deniz misali yaslanır da gecenin giz-
li yüzüne, gecenin gizli yüzünde sisli bir saba-
ha ağlarım. Kuytuda unutulan bu şiir ağlar.
Şimdi bahara randevu veren bir rüyada ve bü-
tün yağmurların Ankaralarında ıslanırım. Oysa
bahar hakedilmemiş tek mevsimdir ve asıl ısla-
nan yağmur, ıslatan benim suretimdir.
Ve seni düşünürüm. Sen ki bir güneş gibi kaçar-
sın, aşkın takviminde adın yazılı, ikliminde tu-
fansın.
/Gitme sensiz kalıyorum
sessizce bir hiç kalıyorum/
Artık ne biriktirdiğim özlemler kalır çekme-
cemde, ne de özlenecek bir çekmece kalır
geride
Geride depremlere terkedilmiş bir şehir ve
kuytuda unutulan bu şiir kalır. Geride ben
kalırım. Bu aşk nerede çağlarsa, orada ıslanı-
rım.
Dağları çoğalmış ovalar düşünürüm, ovaları
süsleyen başaklar ve nehir yatakları gibi bah-
tiyar aşklar. Bir de seni düşünürüm.
/Gitme yalnız kalıyorum,
yalnızca bir ben kalıyorum/
Dağlarda ateş yanıyor,
dağlarda haziran,
dağlarda aşk,
dağlarda gözlerim yanıyor..
Kentlerde dağ kadar bedenim, dağlarda kent
kadar kanıyor. Kanıyor da içimdeki gerilla ka-
dar özgür bir aşk aranıyor.
(Artık sabıkalıdır yüreğim seslenir; senin gökyüzün yağar
benim yeryüzüm gizlenir.)
Kayıt Tarihi : 22.2.2017 12:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)