Ah karam!
Ah güzelim!
Ah sevdiğim!
Nasıl da yabana atılmışlığımız var.
Nasıl ürkek buluşmalarda saklı dokunuşlarımız.
Nasıl ölü toprağı serpilmiş çığlık çığlığa sevişmelerimiz.
Ah karam!
Ah güzelim!
Ah sevdiğim!
Yıllar nerede şimdi bizden habersiz?
Bir bardak şaraba gömdün gözlerini,
Yurdundan uzak yolcular gibi sitemlerin.
Bilirsin, divaneyim.
Ne olur bende kalsın bu gece
Yedi renge batırdığın tarihin.
Ah karam!
Ah güzelim!
Ah sevdiğim!
Nasıl da mezesiz yudumladık yaşamı
Ve yaşam nasıl dörtnala çiğnedi düş bildiklerimizi
Peki bugün nasıl biter sevdiğim?
Hangi kuytuda yok oluruz saatin birinde?
Eğer sen de gideceksen bir gündoğumuyla
Ne olur son yıldız karışmadan gün mavisine
Bir soluk da ben bırakayım yorgun tenine
Sonra beni bulduğun sabah tazeliğinde
O yalınayak, salya-sümük çocuk güzellimle
Beni tükenmez yolculuklara sal öyle git
03.08.1994
SİDE
Kayıt Tarihi : 26.8.2002 01:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kürşat Usalan](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/08/26/kuytuda-kanayan.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!