son sözüm yeni bir hayat için bambaşka bir başlangıç olacaktır ‘ölmek…’ diyordu mezarcı ‘ölebilmek…’ diye yalvarıyordu nasırlı küreğine toprağı her kazışının karşılığında yeniden yeryüzüne çıkmak vardı her batışın sonunda yeniden doğmak vardı her gülümseyişin ardında acı bir tebessüm kaldı geriye hı! bir de kuyruğu vardı yıldızların parlayan gözleri yuvarlandı göğsünden yerinden çıkmak isteyen kırmızı kalbi attı daha ne diye bekliyordu savaş gemileri hani bir zamanlar el sallıyordu o küçük çocuk gönüllü savaşa giden babasının arkasından şimdi kılıç sallıyor bunlar ne için sırf hayatta kalabilmek için mi bu kıpırdanış bu işkence, acıdan zevk alabilmek için mi bizi yaşatan soluğu ölebilmek için mi alıyoruz hı! bir de elleri vardı insanların savaşan parmakları kesildi derinden yerinden çıkmak isteyen kırmızı kalbi durdu daha ne diye çalıyordu savaş sirenleri herkes öldü bir yıldız daha kaydı gecenin üzerinden
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim