Kusurum yok sensizlikten gayri; Senliligin ipini cektim bir sabah vakti, gomulesi gelmeyen kimliksizligini sandigima sakladim; kilitsiz, eski, gecmisli...
Kusurum yok yalnizliktan gayri; Narina yandigim nice sehvetli anlarin bedeli oluk oluk akiyor gozlerimde, bir Istanbul gecesi, bekaretini yitirmis kizin dudaklarindan.
Kusurum yok asktan gayri; Ask... Ask... Ask... Done done, ere ere, duse kalka, yara bere ile senli sona geldigim ask... Yoklugunda cogalttigim ask...
Kusurum yok dudaklarimin gunahindan gayri; Kemiksizligine siz don bicmeseydiniz bu dilin soylermiydi bunca sevgiyi bedenim... Ruhuma ket vurdunuz bir cocukluk vakti ve simdi ben sancisindayim ustune yigilan nice itilmislikerin...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman