Cebimde öksüren kuşlarım var,
kanatları paslı bozukluklara dönüşmüş.
Bir turnike başında bekleşen ,
yalnızlık jetonları gibi çınlıyorlar avuçlarımda...
Ayakkabılarımın içinde ağlayan bir çocuk var;
bulutları buruşturup cebine tıkmış,
güneşi söndürmüş kırık bir sokak lambasıyla.
Tramvay raylarında unutulmuş yıldızlar,
iğde çiçekleri gibi dökülüyor üstüme...
Çobanyıldızı, son otobüsü kaçırmış bir hemşire;
sigarasının dumanıyla sarıyor bileklerini.
Ben mi? Metro çöpüne atılmış bir şiirim,
harflerim raylara dökülüyor,
rüyalar peronda küflenen portakal kabukları...
Bir adam geçti yanımdan,
gözleri kadife bir karanfil gibi buruşmuş,
soluduğum havaya bir çift hüzün bıraktı.
Bir kadın, şemsiyesini unuttu saçlarımda;
yağmur onu bekleyemeden çekildi kaldırımlardan.
Cebimdeki kuşlar tüysüz dualar gibi titriyor,
gökyüzü ise çatlamış bir ayna…
Ben rayların üstüne serilmiş bir göçmen kuşuyum,
kanatlarımda son trenin is kokusu,
ve cebimde hâlâ bozuk bir, iki yalnızlık...
Hatem Çetinkaya
Kayıt Tarihi : 26.3.2025 23:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!