beni sakın kuşlarla yalnız bırakma
kuşlar istenmeyeni bilir
ve öğretir
kalbi kuş gibi çırpınanlara
Fikret Mualla
kalbinin en kırıldığı gün ölmüş olmalı
kalbim en kırılıyor ölmüyorum ve
ister istemez düşünmüyorum
düşkünler evinin önünden geçerken
son sigarasını çalmış mıydı
son dakikada yakmış mıydı işte onu
iyi günlerin konusu bunlar
sevmediğim insan varsa
insanı merak alan bilim insanı
çelik metreyle ölçüyorlar
ölçüyorlar ve sanki çizgisel
kalbimden atladığım her yanı
neden gitmek istediğini anladım
çok git ne güzel hakkın
beni sakın kuşlarla yalnız bırakma
Nilgün ArasKayıt Tarihi : 26.7.2007 01:50:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
renk sorsalar yeşil derim. ay sorsalar mayıs derim. en çok sevdiğim ismi sorsalar nilgün derim. Şiiri sorsalar şair söyle ne derim? beni martıya ve şiire bırakın...
Bitmeyen ışıklarda yüzerler
değerler sırmadan kanatlarıyla
ağaran tan yerine
Diyordu Selahattin Batu O BÜYÜK KUŞLAR isimli şiirinde..Ve devam ediyordu..
O büyük kuşlar ki susarlar,sonsuz,
çekilip içlerine..
Kuşların bu görkemli dünyası yeryüzünün çirkin ,iğrenç,kanlı haliyle tezat teşkil edince ayakları toprakta olan insanoğlunu elbet bir korku kaplayacaktır.Yeryüzü zira solucanlarla sülüklerle yılanlarla dolu zulmetin batağın ülkesidir..
Labaratuarların tarumarına uğamış yeryüzü gittikçe daha bir kirleniyor..
Şairi bu duygulara salan saik, belli ki fikret mualla ile koşutlaşan duygulardan kaynaklanıyor..
O evrenin içindeki sokak insancıklarının duygularının peşine düşmüş pazarlıksız insan ve evren hayranı bir ressamdı..
pazarlık yapmadan hayatını ve aklını karşılık koydu evrenin güzelliklerine ,iç acıtan güzelliklerine..
Akıl hastanelerine, alkol tedavilerine ve yalnızlığa uzanan hayat çizgisinde sadece ve sadece varluş acısının insan çehresinde oluşturduğu tedirginliğin izlerini sürmüş dışavurumcu bir ressam demek gelir içimden fikret mualla için...
Ünlü resmi ''baloncu'' da bile tedirginlik hakimdir resme..
Kuşlarla bir başına kalamama tedirginliği şiirin derinlerinde insanın kimliğine ait en dikkate değer resmine taşıyor bizi...
Özellikle vurguladığınız şu mısraları bütün varlığımla içtim izninizle...
sevmediğim insan varsa
insanı merak alan bilim insanı
çelik metreyle ölçüyorlar
ölçüyorlar ve sanki çizgisel
kalbimden atladığım her yanı
İnsan, maddeyi kendine değerlendiren olmalıyken, bilim insanı maddeleştirme yolunda emin adımlarla yürüyor.
TÜM YORUMLAR (8)