Vedalaşırken
Hazanların nispetinden mum gibi
sarılarak, öpüserek,
Sürüklenerek nimşeffaf
Son hatırda kalanlarıyla biten bir
Piyesin
Perde kapatan temsilden
küllenen yanakları esir, eli kolu caresiz,
belli belirsiz yüzü
Yapamam ben aklından böyle şeyler geçirme sakın!
Düşüncelerim zaten eflatun yorgunu. Çarelerim darlarda.
Eskiden Marmara dolaylarında dolaşır
Masal okurdu, aslı var ya da yoktaydı gözüm,
Izmir yöresini yüke tutardı, eskiden yolunu bellerdi Güzelligin.
Yüzüm gülerdi önce…
sonra;
diyemem….kanaryam güzel kuşumunki şarkıyı yetimliğe,
geçmişe ve geleceğe kalan günlerimden
Gitme vaktine kadar sokulgan hayalimdeki bulanık
ve gazel okuyan solo
Soğuk süren bir topraktır
Gönlümün civarı güz, sokaklara sefil ölüşür
Işlek bir Yazıdan işi azıtıp ve bir anlamda eve dönmelerim
Som Mermer,
sessizliğe dünyasi somut bir asri mezarlık gibi…
Denizden bir bardak su bile isteyemeden
Bahce-Duvar suçüstü mahçup
hallerimin biri Nicin nihanda,
Öteki ne hali varsa görsünde,
derinllemesine dalan ve geniş
Zamanı tarih olmuş örselenmiş mahsunluga,
Ve bilmedigi nereye üşeneceğini, ne zaman?
Yine aynı Mum gibi şarkılarda derdine yanan ışıga,
Bardak bardak dizilerek sebilhanelerin,sendede o göz var
bir Halaya durup bir Yas tutan
....Sinemacı
Pire için yorgan yakan kadın benim gibi sende de,
Gel hadi benimle! Gani gönüllenip, ırayip insansız evlerden
Kuş uçuralım aşka
… var mısın……sende der misin?
Seyfi Karaca..............Nisan / 06
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 23.10.2009 11:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!