Yatarayak iki kelime kanatlanıyor odama,
ince siyah toz tanesinden kuş misali.
Yastık altına alıp da kafamı,
görmemezlikten geldiğim her an,
kelimelerin kanatları, kendilerini fısıldıyor.
...
Uyuyamıyorum.
Pervasızca iki kelime, sonra üç bazen yüzlerce.
Dolanıp duruyorlar odadan duvara,
duvarlardan zihnime.
Ya yakalayıp yan yana dizeceğim.
Ya o karışık seslerine tahammül edip,
öylece bekleyeceğim.
Beklemek çok acımasız.
Anlamlarından oluşan kanat sesleri
saçma sapan uçan "al bizi şiir yap" halleri.
Çıldırtan çaresizlikleri,
parça parça eder olmuş içimi.
Kaç kere "ne olacak sonu" Diye bekledim de
kaç kere siyah tozdan kanatların
duvarlara çarpıp kayboluşuna tanık oldum,
az ışıktan irileşmiş gözlerimle.
Kaç kere buharlaştılar zihnimden çıkıp duvarlarda.
Şöyle bir düşünüyorum da;
kaç kelimede sen vardın acaba?
Kaçında ben?
Biz ikimiz benim kaç inadımda
duvarın bir tarafında
siyah tozdan sonsuzluğa uğurlandı.
Kaç sana yazamadığım kuş olmuş kelimeye sırtını döndü ki bu yürek?
Tembellik mi? Vazgeçiş mi bendeki?
Bir sen, bir ben, bir siyah tozdan kuştan kelime...
Bir uykusuzluk, bir ihanet.
Kayıt Tarihi : 23.3.2019 12:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
23-03-2015 Tarihinde yazdığım bu şiir, ikinci kitabım olan "Ruhumun bağ bozumu" sayfa 29 'da yer alır.
TÜM YORUMLAR (1)