Hiç ağzını serçeyle aldınız mı kedinin
Ben çok aldım en yumuşakçasını üstelik
Şakalaşmak gibiydi kederini dinlendirmek isteyen
Kapitone yürekle kaygılarında deliren
Bir yanardağın tüfleriydi sisleyen elmayı
Bala beleyerek gidi sevgilinin serçelerini
Israrla karanlık bir yoldan gitmek için
Rüzgârda savuran bir sağa bir sola Ocenaus’un kızlarını
Yadsıyarak gözdağı veren kıyı tanrılarını
Öpücük dilencisi huysuz bir ihtiyar çok öpüşsüz
Böğürtlen kokulu gece sustuğunda binlerce yıl
Çalıntı aşk peşinde ev tanrılarının boğduğu
Tatlı ağzına kıyılanmak için
Bir kayayı öğütecek neşesiyle
Kumarda kupa kızını istismardan uğraksız
Daha ilk bakışta şarap ve şaka eşliğinde
Aklını bırakan oracıkta çamura
Mor iktidarsız
Ölüm acılığını defnettiği zaman
Sevdası, bir öpüşten delik deşik yatan
Hiç büyümeyen gülüşünü emanet ettiği
Göğü bırakmayana yapraksız
Ya bir gün kış hiç gitmese
Ne yapar ki serçesiz!
Kayıt Tarihi : 7.5.2021 22:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!