Kuru Aşığın Öyküsü Şiiri - Erhan Baran

Erhan Baran
24

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kuru Aşığın Öyküsü

Gün batarken vardım Kuyuönü'ne
Gök gözlü o yari göreyim dedim
Ürküp de sinmeden gaflet inine
Gönlümü gönlüne sereyim dedim

Tüfeği bıraktım Nurca düzüne
Sevdamı işledim düşler bezine
Bulup vermek için Yörük kızına
Tatlı uykusuna gireyim dedim

Evlerinin ardı koca kayalar
Gül yüzüne sürmüş türlü boyalar
Gönül aklı, akıl gönlü oyalar
Atımı düşlere süreyim dedim

Bin nimet verse de sevdanın yurdu
Açlıktan ölmemek aşığın derdi
Gezinip dururken anası gördü
Kaçıp bir kuytuda durayım dedim

Deli kadın bağıdı da bağırdı
Koca dağları üstüme devirdi
O güzeli bu gavur mu doğurdu
Dönüp çenesini kırayım dedim

Bir dişin dibinde tuttular beni
Utanç sellerine attılar beni
Sahra çöllerinde güttüler beni
Bir tutam gölgeyi dereyim dedim

Biri sual eder beşi önünde
Neylersin dediler evin yanında
Deli gönlü huzur tepti kınında
Savurup sevdaya yorayım dedim

Çağşak yamacından bir keklik uçtu
Tesbili Kuyu'da suyunu içti
Poyrazdan ürktü de bu yana kaçtı
Kınalı kekliği vurayım dedim

Omzumu yokladım tüfeğim yoktur
Gayri öldürseler vallahi haktır
Yiğitliğin yolu neyleyim tektir
Bir evveli köye varayım dedim

Ardımda bir köy dolusu kadın var
Kiminde nacak kiminde odun var
Bre sevda ne belalı adın var
Yaramı dikenle sarayım dedim

Sefa mıdır Dodurgalım, dert midir
Şöyle bir yokladım acep mert midir
Bilmem taze midir yoksa kart mıdır
Sevdanın sırrına ereyim dedim

Erhan Baran
Kayıt Tarihi : 3.5.2008 19:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erhan Baran