Yolda açıldı
İzmir'e çıkarma bildiren zarf,
Kurvazörün komutanı
Yunan Averof;
Yunan kafilesi
Yeros limanında geçirdi
o geceyi,
bir gün sonra,
On beş mayıs
Bin dokuz yüz ondokuz,
Baharın en güzel bir gününde
Gemiler doldu deniz,
İzmir işgal altında,
Kordon'da
bir coşku
Rum'da
çırpınıyor Anadolu
bir kuş gibi
uzakta...
İlk kurşun
Hasan Tahsin,
şehit oluyor, o an,
düşmana karşı
Tam yüz yirmi
yiğit tüfekli,
gösteriyor
Urla'da ilk direnmeyi,
İstanbul'da;
mavi gözlü,
kızıl saçlı
parıldayan bir dahi,
gözlerinde ışık yüklü
bir şimşek,
sahi!
Ateş saçıyor,çakmak çakmak
Doğuyor
Arslan yeleli
parıldayan dahi,
terliyor şakakları
yarıyor mavi suları,
Büyük bir kartal misali,
uçuyor
Samsun topraklarına
konuyor
Anadolu'ya,
Amasya, Erzurum ve Sıvas'ta
Gidiyor haberler
Yurdun dört bir yanına,
Birleşiyor Türk halkı
Seçiyor önderini
birliği ve bütünlüğü
tehlikede olan vatana,
Ankara, o zaman
Küçük bir şehir,
Gediz, sakarya
savaş içinde iki nehir,
Antep,Urfa, Maraş, Adana
ve hatta Konya
işgal ediliyor, birer birer,
O devletler ki
Aç kurtlar misali
dalarken Anadolu'ya,
Yunan;
Kütahya, Eskişehir hattından
dayanıyor, Polatlı'ya
Ayvalık ve diğer direnmeler
çok cılız kalıyor.
Top sesleri işitiliyor,Ankara'dan.
Yaralılar taşınıyor
açılan cephelerden,
Yunan orduları
Çal Dağı'na vuruyor
batıdan,
Yükselen karanlığın
rengi
çalarken koyu kızıla
Şu sesle irkiliyor,
Anadolu
'Ya istiklal,ya ölüm'
Çok asil Tük milleti
kabul etmez illeti,
hem ulus,
hem ordu
saldırgan devletleri
denize dökünceye
Ve kanlarının son damlasını
verinceye dek
savaşacak,
tüm birlikler,
ve çeteler
birlikte direnecekler,
En büyük şu parola;
'vatanın
her karış toprağı
yoğrulmadıkça kanla
bir avuç toprak bile
bırakılmayacak düşmana,
bağda, bahçede
tarlada
ve her yerde
tek vücut halinde
tek canlı Türk kalıncaya
çarpışacaklar...
Hücumdan önce bir saldırı beklentisi
Eskişehir Kütahya;
Komuta yeri
Kocatepe üstünde ağarmada,
tanyeri,
Başkomutan emri,
'Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri'
'Sakarya üstünde
bir karaduman,
barut kokuyor her yan,
Üstümüzde ışıldıyor bir yıldız,
birlik içindeyiz,
sarıyor içimizi
şafaktaki ay,
gökteki yıldız,'
hücum başlayınca tekrar,
Sakarya üstünde
Çakmak köyü
ateşe veriliyor
bebekler ve çocuklar
bir de hamile kadınlar
durum perişan ve vahim.
Genel taaruz söylentisi...
Gün batarken
Afyon,Eskişehir yolundan
Yaz yağmuru ince ince,
Toprak,hafifçe ıslak,
Her parçası toprağın
kanla ıslanacak,
Dumlupınar, Sakarya
Duman, bir mor, bir kara,
Çelikten bu yürekler
ve bıçkın yiğitler
yırtıcı birer şahin gibi
karanlığa dalarak
teker teker düşmanı kovuncaya
vuruşacaklar.
fırtınalı bir rüzgar,
Akın akın kadınlar
ve yaşlılar
yanlarında çocuklar
mermi ve erzak taşıyorlar,
kağnılar ve atlı arabalar;
rüzgar, yamaçlarında,
Ayaklarında yırtık çarıklar
kümeler halinde
ilerliyorlar
Şafakla birlikte
geriden gelenler,
kadın,kız kızan
tekrar hücumda bizimkiler,
durum alan ikinci tugay
sanki çelikten bir yay.
ve ateş aldığında
Yıldız tepedeki
incir bahçesi
akşam oluyor
gün boyu
süren,
ateşi
kesiyor
her iki yan,
bir türkü tutturuyor
Erzurumlu Muharrem,
'Oy yaralı ceylanım
hem yanar, hem tütürem
ateşim yok
bir cigara tüttürem,'
Kayserili Hasan
üç beş metre ilerde
ve aynı siperde
fırlatınca koynundan
tabakayı
bir top mermisi biçiyor
tümünü,
Tanyeri ağarmada;
en önde,
Parıldayan
bir dahi,
arkasından
şahlanan,
tüm subaylar ve erler
azgın bir sel misali
Afyon yoluna akıyor
*********
Dağların üstünde, sis vardı
Gök bulutsuz,
askerler aç,susuz ve çıplaktı
ay, o gece çok berraktı,
tutam tutam yıldızlar
karanlığı aydınlattı,
bir sonbahar sabahı
tan rengi turuncuya dönerken
şafaklar kandı,
gün çıkıp da
dağların arkasında
ortalık aydınlandıkça
bir yıldız sönmeden
hala parlıyordu gökyüzünde,
deniz maviydi İzmir körfezinde,
ve dumanlar yükseliyordu
karşı yamaçtaki evlerden...
Kayıt Tarihi : 29.1.2007 01:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
içerik,anlatim, akicilik,duygu açisindan saglam bir bütünLügü var.
Sagolun Hocam
TÜM YORUMLAR (3)