36]Ya da; ' arkadaş, sen bana şiddet uyguluyorsun ama ben demokrasiye inanırım. Bu yüzden de sen benim yangınlarımı söndürmeme lütfen engel olma', diyen gafilce, aymaz oluşunuzu tartışıp, bu tür şiddetin ve acil durumun muhasarası altında mı olacaktınız! Yani yangın başlamış ve sürer iken dahi, hiç bir hukuki gerekmelerinizle, bunları mahkûm edemeyip, aksine çoğalmalarına neden olmak için, oturup bekleyecek misiniz?
Sosyal durumsalların, sosyal ortamların; demokratlığı, demokrasisi, bu yeni oluşumun inşası ile ancak belirecektir. Yukarıda değindiğimiz gibi, güncelin hukuksuzluğuna hiç sesi çıkmayan liberal taifeler; örneğin, suçluyu davet etmek yerine, tuhaf baskıncı uygulamalarla ve olmayana ergci isnatlarla tutuklamalara, 'Bunda ne var canım, suçsuz olduğunu onlarda ispatlasınlar' diyen kimi ucube aydınların aydınlığı ve demokratlığı işte böylesinedendir. Bunlar döşeği bırakır yastığı kirletirler.
Ana ilk yerli toplumlarda, topluluğun hukuku ve varsa demokratikliği! Akrabalık ilişkileri, biyolojik olmayan bir anlayışla, tutumlaşılırdı. Akrabalık anlayışları biyolojik olmayan yaklaşımlarından türerdi. İlanen kardeşlik ve akrabalıklar kurulurdu. Her bir ittifakı grup, bu yeni kardeşleriyle cinselliklerini meşrulukla giderirlerdi. O günkü bu tür hukuk anlayışına, bugünkü hukuk anlayışımızla bakıp da, kendi tanımladığımız biyolojik kardeşlik kavramı ile onların ilişkileşmelerini ensest ilişki içinde bulunuşla zina yaptıklarına ve sapıklıklarına, kolaylıkla hükmederiz! Ki bu bizim en büyük cehlimizdir.
Bizler onları pek ala sapık sayabiliriz! Böyle olunca da onların ne hukukları ne de demokratik oluşlarının esamisi ortalık yerde kalmazdı. Üstelik bizim onları bu tutumlarından ötürü akıldışı ve barbarlıklarla görüp, böylesi söylemle yaklaşmamız demek, bizim kafamızın tefel oluşundan başka bir şey değildir.
tuzak ev,dilsiz baba,yenik anne...
İşte hepsi bu...
Hayallerini yak,evi ısıt.
Gideceğin en büyük oda arka odan.
İçerden sesleri geliyor annenle babanın,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta