Kurtuluş... Şiiri - Ceyda Görk

Ceyda Görk
79

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kurtuluş...

bu gece
nedense
önceden bilmediğim
hiç görmediğim
bir yabancı huzur kapısı
yavaşça aralandı yüreğimde
yumuşacık asude bir ses
beni yanına çağırıyordu

nasıl desem
umutsuzluğun kabullenişi
çaresizliğin tevekkülü
sepepsizliğin bitişi
sanki o kapıda birleşerek
bir büyük avluya açılıyordu

çekinerek
yavaşça girdim o aralıktan
adımlarım
beni loş bir bahçeye sürüklüyordu

sarmaşıklar dolanmıştı
yaşlı akasyalara
gülleri dökülmüş bir çardakta
harap bir masanın etrafında
üç kadın oturuyordu

giysileri simsiyah
dudakları kıpkırmızı
ve sanki
bu dünyada yaşamıyorlardı

yaklaştım
biraz daha
biraz daha
ve donup kaldım
çardaktaki üç kadın da ben'dim
her birinde ayrı bir ben
beni çağırıyordu

yaşlar vardı gözlerinde
yüzlerinde hüzün aydınlığı
o üç kadın da beni bekliyordu

boş olan koltuğu gösterip
oturmamı beklediler
bir uçurumdan düşüyormuş gibi
bıraktım kendimi
ayaklarım beni taşımıyordu

önce en genç olan ben başladı konusmaya
ben umutsuzluğunum dedi
merhaba dedim
sen beni çok eskiden bilirsin
hep bana gelirdin
seni hiç yalnız bırakmadım
ne zaman
biri kalbini kırsa
ne zaman beni ansan yanındaydım
evet
doğru söylüyordu

direnirdim ben sana dedim
hemen çağırmazdım ki
gülümsedi
evet dedi
kendinle nasıl savaştığına şahidim
en güzel yılların kendinle benim aramda
git gellerle geçti
çoğu zaman yendin beni
onun için ben yaşlanmadım
diğer sen ler gibi

gözlerimiz ve ellerimiz
masanın üstünde
kurutulmuş bir çicek vazosu benzeri
sitemli duruyordu

sonra ikinci ve
biraz daha büyük ben
üzgün ela gözlerini gözlerime kilitledi
dalıp gittik birlikte
günlerce
ve senelerce uzaklara

ben çaresizliğinim dedi
sadece gülümsedik birbirimize
nasıl yorgundu
ve ne halde olduğumu görüyordu

seni ben büyüttüm dedi
ilk yürek yangınından
ilk aldanışından
ilk gözyaşından beri
hep benim göğsüme yaslandın sen
saçlarını ben okşadım
ben avuttum seni
sus dedim hep, sus ağlama
keşke bulabileydik yolunu

bu ayrılıklardan
bu vedalardan
bu kötülüklerden kaçmanın
bir mümkünü yok muydu
kaçamadın
kaçamadık
hep yakalandık
zindanlarda sürgünlerde yaşadık
ne sen beni
ne ben seni bırakamadık
birlikte yaşlandık
kabullendik çaresizlik oyununu

gözlerimizde
yılların macerası
boz bulanık bir yol oluyordu

en sonra konuştu
en yaşlı olan
ben kadar aynı
bu halim bu duruşum
ikizim olan
bakışında
sükünetin güz yaprakları uçuşuyordu

evet dedi
ben mi anlatayım
sen mi diyeceksin diye sordu
bilinmedik ne var ki dedim
sen sebeplerim değilmisin
bilmiyormusun
sen taşımadın mı bana
yılların getirdiği tortuyu
sanki utanıyordu

haklısın dedi
bu oyunu beraber hazırladık seninle
sen her seferinde
yeniden yaratmadın mı beni

her kırılışında
seni bin parçaya bölenleri affetmek için
beni çağırmadın mı

ya da aklının sesini susturup
yüreğinin peşine giderken
beni de hep sürüklemedin mi yanında
beraber yazdık sığındığın cümle sebepleri
unuttun mu

nasıl haklıydı nasıl
ne kadar doğru söylüyordu

bir ömür geçti su gibi değil mi dediler
evet dedim
evet....
ve ben hala bilemedim ne olduğumu
iyi mi kötü mü
çirkin mi güzel mi
bir yeşil orman büyütmek istemiştim yüreğimde
her seferinde
fidanlarıma baltalarla saldıranların
hiç suçu yok muydu
kimse bana bir şey sordu mu

vicdanım da
öz verim de
yüreğimi açtığım her güzellik
niye her seferinde gelip başıma bela oldu
ne yapmak istedimdi
ne yapmalıydım da yok etmeliydim
bu uğursuzluğu

üçü de sustular
cevabı yoktu ki
onlar da bilmiyordu

beni azad edin dedim
ne olur
yüreğimde kalan
tutunan tek sevgiye
Yaratan’ın sevdasına yollayın beni
ben ancak o sevgide unuturum
bunca yokluğumu

peki deyip kalktılar masadan
bahçenin koyu gölgeli dikenler bürümüş
gözden uzak bir köşesine getirdiler beni
paslı bir demir kapı gizlenmişti
adam boyu otların arasında

işte dediler
aç bu kapıyı
bu huzurunun, sevdanın, güzelliğin
var olmasını istediğin her şeyin olduğu
senin sevdiğinin seni bulduğu
o eşsiz bahçenin kapısıdır bu

artık acıların bitecek,
umutsuzluk
çaresizlik
ve sebepler olmayacak
geri alacaksın zalimlere sunduğunu
hadi git şimdi dediler

git ve unut bizle konuştuğunu...

Ceyda Görk 6 Ağustos 2006 17.22

Ceyda Görk
Kayıt Tarihi : 22.9.2007 17:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ramazan Mehmet Tanal
    Ramazan Mehmet Tanal

    şiirler ola

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ceyda Görk