Barış abi de demişti:
‘Erken kalkın’ sabahtan
Bayram namazınızı kılıp
Barış dileyin Allah’tan.
Bayram geldi evimize
Oysa ben,
Koşuşturdum durdum
Kızların arkasından.
Belki pembe konverslere;
Yeşil montlara kandım.
Ama bilemedim
Çocuk olup, küfretmemişim
Dayak yediğim çocuklara;
Pay edilmemiş etim, kemiğim çırak olduğumda, FARZ ET.
Genç olup, sevmemişim; sevilenin haberi olmadan;
Medet ummamışım karşılıksız sevgilerden.
Asker olmamışım; dört gözle beklememişim sıla kokan mektuplarımı;
2
Güzel ağlatır beni,
Çirkin söyletir.
Dostum bir şey bilmez,
Düşman öğretir.
Eski bir söz; eski bir ses; eski bir şarkı
Alır, götürür beni
Eskiler denizine;
Orada kalırım
Orada mutlu olurum.
Eski fakat eskimemiş duyguların sahibi,
Ben Karadeniz’im,
Rize’de çay toplar halalarım yengelerim,
Trabzon’da takasını yüzdüren benim, Temel’im.
Ben Karadeniz’im,
Artvin’de yanık bir türkü,
Hissettiğin duyguların, ben de sahibiyim.
Gel, arkadaş ol bana!
Gökyüzünü satın alayım sana;
İstersen salıncak da kurarım; bembeyaz bulutlara.
Gel, paylaşalım sevgiyi!
Demir atalım mutluluğa...
İşte o gelenlerin kulağına fısıldadığımız
Ninnilerdir türküler,
Gidenlerin ardından yaktığımız ağıtlar.
Hanın tam ortasında,
Mutlu, güzel ve özel günlerimizde
Bize eşlik eden horonlar, zeybekler, misketler...
Nefs-i müdafaa da
Edemeyebilirsin,
Ama
Dimdik durmaktır
Zulmün karşısında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!