hayatta herkes sana öğüt verir ama çoğu kendi yaşamadığını konuşur. Sen zaten çok şey yaşamış, çok şey görmüş birisin. O yüzden sana acı gerçekleri söylemekten çekinmeyeceğim:
Artık kimsenin senin hayatını yönetmesine, kararlarını etkilemesine izin verme.
Kimse senin geleceğini ellerinde tutamaz; ne ailen, ne dostların, ne de “sevgim” dediğin insanlar. Sen kendi hayatının direksiyonuna geçmezsen, direksiyon hep başkalarının elinde olur ve sen hep “neden böyle oldu” diye şikâyet edersin.
Hayatın birinci kuralı şudur: “Bahane yok.” Ne yaşadıysan yaşadın, ne kadar acı çektiysen çektin. Bunları kabullen, evet. Ama bunların arkasına saklanarak “ben böyle oldum” deme. Kendine “evet, böyleydim ama artık böyle değilim” deme cesareti göster. Senin geçmişin senin bahanen değil, tecrüben olacak.
İkinci kural: “Kurtarıcı bekleme.” Kimse seni kurtarmayacak. Ne bir sevgili, ne bir arkadaş, ne de “doğru insan”. Bunu erken öğrenen, hayatta çok yol alır. Kendi duygularını, kendi parasını, kendi gücünü kendin inşa edeceksin. Kimseye “bana destek ol” diye yaslanmayacaksın. Dayanırsın ama yaslanmazsın. Dayanak başka, yaslanmak başka.
Üçüncü kural: “Sınır koy.” Kimsenin senin enerjini, zamanını, güvenini bedavaya çalmasına izin verme. Seni yıpratanı hayatından çıkar. Sabrı “iyilik” sanma. Sabrın da bir sınırı vardır. Sabır seni tüketiyorsa, o artık sabır değil, kendine zulümdür.
Dördüncü kural: “Net ol.” Kimse senin ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlamak zorunda değil. Sen kendini net ifade etmezsen kimse senin için doğruyu bulamaz. İstemediğini açıkça söyle. Hoşuna gitmeyeni açıkça söyle. Kalbini kıran birine “kırıldım” de. Bu zayıflık değil, aksine gücün işaretidir.
Beşinci kural: “Kendine yatırım yap.” İnsanlara zaman harcadığın kadar kendine harca. Para, eğitim, bakım, kitap, kurs, spor, yeni bir beceri… Bunlar senin hayat sigortandır. Kimseden hediye bekleme, kendi kendine armağan ver.
Altıncı kural: “Hayatın kuralını sen yaz.” Çoğu insan “öğrenilmiş çaresizlik” denen şeye takılıp kalıyor; ailesi, geçmişi, çevresi ne dediyse onu yaşıyor. Sen buna uymak zorunda değilsin. Sen kendi yolunu çizeceksin. “Bu böyle gelmiş” diyerek aynı şeyleri tekrar etmeyeceksin.
Ve son kural: “Korkma, suçluluk hissetme.” Kendin için karar aldığında bazı insanlar senden nefret edecek, bazıları “değiştin” diyecek, bazıları seni yargılayacak. Bu normal. Çünkü sen kendi gücüne yürürken onların alıştığı “eski sen” yok olacak. Bırak gitsinler. Onların gidişi senin büyüme alanındır.
Selin ÖzalanKayıt Tarihi : 28.9.2025 22:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!