Kurşun Gibi Şiiri - Gülhan Özkara

Birgün Elazığ'da otobüs terminalinde bir kadın
Sert bir şekilde bana baktı
Birgün oğlu hudutta vurulan bir anne
Ağıtlar yaktı
Kurşun gibi
Birgün gökteki vazifeli kuşlar
İnsanların beyinlerinden girip kıçlarından çıkan taşlar attı
Kurşun gibi
Birgün bir kabahatim sebebiyle
Babam bana bir bakış baktı
Kurşun gibi
Ve ikiz kuleler vurulup uçaklarla aşağı düştü
Kurşun gibi
Ve Bosna'da kurşuna dizilen Müslüman Boşnaklar
Bir Yunan traktör durdu önüne Sadık Ahmetin Yunan'da
Kurşun gibi
Budala çocuklar vatan müdafası için
Silah takılacaktı omuzlara
Budala çocuklar gitar kılıfı taktı
Tellere alışkın parmaklar
Tetiğe ve mekanizma çekmeye alışamadı hemen
Cenazeler geldi apartmanların önlerine
Köy evlerine
Kurşun gibi
Ve birgün bir adam Saba Tümer ile Madonna'nın
Ve dahi Sibel Can'ın zerafetinin toplamı bir kız beğendi
Kurşun gibi
Ve yine birgün bir şair Adile Naşit'e benzeyen bir kızla evlendirildi
Kurşun gibi
Bir gezgin bir mahpusa düştü
Dağları göremedi
Şehirleri göremedi
Hele ki hele
Vuslat nail olmadı sevgililere
Kurşun gibi
Ve her hayatın önünü bir yerde
Birgün bir ölüm kesecek dedi Mushaf
Kurşun gibi
Ben amanosun içimi donduran soğuk sularından içtim Paşa Pınarı
Sofular Suyu Akoluk Taş Oluk kurşun gibi ve beni seven kızlardan hiç birini
alamdım kurşun gibi
Ölüm çok uzattı arayıGözler ile gez' lere kaldım kurşun gibi
Vedüşman gelip kapılara dayandı apansız kurşun gibi ve birşey
bir gün bütün göğüsümü kavurup kavurup yaktı kurşun gibi